İçeriğe atla

Yeni Ahit/Resullerin İşleri/6

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 Şakirtlerin çoğalmakta olduğu o günlerde, Yunanca konuşan Yahudilerden İbranîlere karşı mırıldanma oldu; çünkü kendi dullarına gündelik yardımda bakılmıyordu. 2 Ve Onikiler, şakirtler cemaatini yanlarına çağırıp dediler: Allahın sözünü bırakıp sofralara hizmet etmemiz iyi değil. 3 İmdi ey kardeşler, haklarında iyi şehadet olunan Ruh ve hikmetle dolu yedi kişi aranızda araştırın; onları bu işe tayin edelim. 4 Biz ise, duada ve sözün hizmetinde gayretle devam ederiz. 5 Ve bu söz bütün cemaate hoş göründü; ve iman ve Ruhülkudüsle dolu bir adam olan İstefanosu ve Filipusu, Prohorosu, Nikanoru, Timonu, Parminası ve Antakyalı mühtedi Nikolaosu seçtiler; 6 onları resuller önünde durdurdular; resuller de dua ettikten sonra, onlar üzerine ellerini koydular. 7 Allahın sözü büyüyordu, ve Yeruşalimde şakirtlerin sayısı çok artıyordu. Kâhinlerden bir çoğu da imana itaat ediyorlardı. 8 İstefanos inayet ve kudretle dolu olarak kavm arasında büyük hârikalar ve alâmetler yapıyordu. 9 Ve Libertinler havrası denilen havradan, ve Kirinelilerden, ve İskenderiyelilerden, Kilikyadan ve Asyadan olanlardan bazıları kalkıp İstefanos ile çekişiyorlardı, 10 ve onun sözündeki hikmet ve Ruha karşı koyamıyorlardı. 11 O zaman adamlar ayarttılar, ve bunlar: Musa ve Allaha karşı küfrettiğini biz işittik, dediler. 12 Kavmı, ihtiyarları ve yazıcıları kışkırttılar, ve üzerine gelerek onu tutup Millet meclisine götürdüler; 13 ve yalancı şahitler koydular ve bunlar dediler: Bu adam şu mukaddes yere, ve şeriate karşı sözler söylemekten vazgeçmiyor; 14 çünkü bu Nâsıralı İsa bu yeri harap edecek, ve Musanın bize verdiği âdetleri değiştirecektir, dediğini işittik. 15 Millet meclisinde oturanların hepsi onun üzerine gözlerini dikerek, yüzünü bir melek yüzü gibi gördüler.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.