İçeriğe atla

Yeni Ahit/Resullerin İşleri/23

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 Pavlus Millet meclisine göz dikip dedi: Ey kardeşler, ben bugüne kadar Allah önünde bütün iyi vicdanla yaşadım. 2 Ve başkâhin Hananya, yanında duranlara ağzına vurmalarını emretti. 3 O zaman Pavlus ona dedi: Ey badanalı duvar, Allah seni vuracaktır! Sen bana şeriat üzre hükmetmek için oturuyorsun da, şeriate aykırı olarak bana vurulmasını mı emrediyorsun? 4 Ve yanında duranlar: Allahın başkâhinine mi sövüyorsun? dediler. 5 Pavlus da dedi: Kardeşler, başkâhin olduğunu bilmiyordum: çünkü: "Kavminin reisi için kötü söylemeyeceksin," diye yazılmıştır. 6 Ve onlardan bir takımı Sadukiler, ve diğer takımı Ferisiler olduğunu Pavlus anlayınca, mecliste bağırdı: Kardeşler, ben Ferisi oğlu Ferisiyim; ben ölülerin kıyamı ümidinden ötürü muhakeme olunuyorum. 7 Bunu söylediği zaman, Ferisiler ile Sadukiler arasında bir çekişme oldu, ve cemaat ikiye bölündü. 8 Çünkü Sadukiler, kıyamet ve melek ile ruh yoktur, derler; fakat Ferisiler ikisini de ikrar ederler. 9 Büyük gürültü oldu; ve Ferisi fırkasının yazıcılarından bazıları kalkıp çekişerek dediler: Biz bu adamda hiç bir kötülük bulmuyoruz; ve ona bir ruh veya bir melek söyledi ise, ne olur? 10 Ve büyük bir çekişme olunca, Pavlus onlar tarafından parçalanır diye binbaşı korktu, askerlere insinler, ve onu ortalarından zorla kapıp kaleye götürsünler, diye emretti. 11 Ertesi gece Rab onun yanında durup dedi: Cesur ol, çünkü Yeruşalimde benim için nasıl şehadet ettinse, Romada da sana öylece şehadet etmek gerek. 12 Gündüz olunca, Yahudiler sözbirlik ettiler, ve Pavlusu öldürünceye kadar yemesinler ve içmesinler diye kendilerini lânetle bağladılar. 13 Ve bu andı edenler kırk kişiden ziyade idi. 14 Bunlar başkâhinlere ve ihtiyarlara gelip dediler: Biz Pavlusu öldürmedikçe, bir şey tatmayacağız, diye kendimizi büyük lânetle bağladık. 15 İmdi Pavlus hakkında olan şeyleri gûya daha gerçek olarak araştıracakmışsınız gibi, onu size getirsin diye, Millet meclisi ile siz binbaşıya bildirin; biz de yaklaşmadan önce onu öldürmeğe hazırız. 16 Fakat Pavlusun kızkardeşi oğlu onların pusu kurduklarını işiterek geldi, ve kaleye girip Pavlusa bildirdi. 17 Pavlus da yüzbaşılardan birini yanına çağırıp dedi: Bu genci binbaşıya götür, çünkü ona bildireceği şey var. 18 İmdi onu aldı, binbaşıya götürüp dedi: Mahpus Pavlus beni yanına çağırdı, ve sana söyleyecek bir şeyi olan bu genci senin yanına getirmemi istedi. 19 Binbaşı da onun elinden tutarak bir kenara çekilip: Bana bildireceğin şey nedir? diye sordu. 20 Ve o dedi: Pavlus hakkında gûya daha gerçek olarak araştıracakmışsın gibi, onu yarın Millet meclisine indirmeni Yahudiler senden rica etmek için sözbirlik ettiler. 21 İmdi sen onlara bakma; çünkü onlar arasında kırktan ziyade adam pusuda onu bekliyorlar, ve onu öldürmedikçe yemesinler ve içmesinler diye kendilerini and ile bağladılar; şimdi senden vait bekleyerek hazırdırlar. 22 İmdi binbaşı: Bana bu şeyleri bildirdiğini kimseye söyleme, diye tenbih ederek genci salıverdi. 23 Ve yüzbaşılardan ikisini yanına çağırıp dedi: Kayseriyeye gitmek üzre gece saat üçte iki yüz asker, yetmiş atlı ve iki yüz mızraklı hazırlayın; 24 ve Pavlusu bindirip vali Felikse selâmetle götürmek için hayvanlar bulun. 25 Ve şöyle bir mektup yazdı: 26 Klavdius Lisias devletli vali Felikse selâm eder. 27 Bu adam Yahudiler tarafından tutulup öldürülmek üzre iken, Romalı olduğunu öğrenerek askerle yetişip onu kurtardım. 28 Ve neden ötürü onu itham ettiklerini bilmek isteyerek onların Millet meclisine kendisini indirdim. 29 Kendi şeriatlerine dair meseleler için itham olunduğunu buldum, ancak ölüme veya zincire lâyık bir töhmetini bulmadım. 30 Ve bu adama karşı bir düzen kurulacağı bana bildirilince, onu hemen sana gönderdim. Senin önünde ona karşı söylemelerini şikâyetçilerine de emrettim. 31 İmdi askerler kendilerine emrolunduğu gibi Pavlusu alıp geceleyin Antipatrise götürdüler. 32 Ertesi gün onunla beraber gitmek üzre atlıları bırakıp kaleye döndüler. 33 Onlar da Kayseriyeye gelip mektubu valiye verdikleri zaman, Pavlusu da karşısına çıkardılar. 34 O da mektubu okuyunca, hangi vilâyetten olduğunu sordu; ve Kilikyadan olduğunu anlayınca: 35 Şikâyetçilerin de geldikleri vakit, seni dinleyeceğim, dedi; ve Hirodes sarayında tutulsun diye emretti.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.