Yeni Ahit/Resullerin İşleri/28

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 Kurtulduğumuz zaman öğrendik ki, adanın adı Malta idi. 2 Ve barbarlar bize görülmemiş insanlık gösterdiler; çünkü yağmakta olan yağmur ve soğuktan dolayı ateş yakıp hepimizi kabul ettiler. 3 Pavlus bir çok çalı toplayıp ateşin üzerine koyunca, sıcaktan bir engerek çıktı ve onun eline yapıştı. 4 Barbarlar hayvanı onun eline asılmış görünce, birbirlerine dediler: Her halde bu adam katildir; denizden kurtuldu ise de, Adalet onu yaşamağa bırakmadı. 5 İmdi hayvanı ateşe silkerek attı, ve bir ziyan görmedi. 6 Fakat onlar, Pavlusun şişmesini, ve yahut ölü olarak ansızın yere düşmesini bekliyorlardı; fakat çok bekledikten sonra ona zararlı bir şey olmadığını görünce, fikirlerini değiştirdiler, ve: O bir ilâhtır, dediler. 7 O yerin yakınlarında adanın reisi Publius denilen adamın çiftlikleri vardı; o bizi kabul edip üç gün nezaketle misafir etti. 8 Publiusun babası ısıtmadan ve kanlı ishalden hasta yatmakta idi; Pavlus onun yanına girdi, ve dua edip ellerini üzerine koyarak kendisini iyi etti. 9 Ve bunun üzerine, adada olan başka hastalar da gelip şifa buldular; 10 onlar da bize ziyadesi ile hürmet edip denize açıldığımız zaman, muhtaç olduğumuz şeyleri gemiye koydular. 11 Adada kışlamış olan İkiz Kardeşler alâmetli bir İskenderiye gemisi ile üç ay sonra denize açıldık. 12 Sirakusa uğrayarak üç gün kaldık. 13 Oradan bir devir yapıp Regiuma geldik; bir gün sonra cenup yeli çıktı, ve ikinci günü Puteoliye geldik; 14 orada kardeşler bulduk, ve yedi gün yanlarında kalalım diye bize yalvardılar; ve böylece Romaya geldik. 15 Kardeşler haberimizi alınca, oradan Appius Çarşısına ve Üç Hanlara kadar bizi karşılamağa geldiler; Pavlus onları görünce, Allaha şükretti, ve cesaret buldu. 16 Romaya girdiğimiz vakit, kendisine bekçilik etmekte olan askerle beraber ayrıca oturmak üzre Pavlusa müsaade olundu. 17 Ve vaki oldu ki, üç gün sonra Yahudilerin ileri gelenlerini bir araya çağırdı, ve toplandıkları zaman, kendilerine dedi: Kardeşler, ben kavma veya atalarımızın âdetlerine karşı bir şey yapmadığım halde mahpus olarak Yeruşalimden Romalıların ellerine verildim; 18 onlar da beni sorguya çekerek salıvermek istediler, çünkü beni öldürmek için bir sebep yoktu. 19 Fakat Yahudiler buna karşı söyledikleri zaman, milletimden bir şikâyetim yokken davamı Kaysere arzetmeğe mecbur oldum. 20 İmdi bundan dolayı görmek ve konuşmak için sizi davet ettim; çünkü İsrailin ümidi için ben bu zincirle bağlıyım. 21 Onlar da kendisine dediler: Senin için Yahudiyeden mektuplar almadık, ve kardeşlerden biri buraya gelip bize bildirmedi, yahut senin için kötü bir şey söylemedi. 22 Fakat düşündüğün şeyleri senden dinlemek isteriz; çünkü bu fırka için biliyoruz ki, her yerde ona karşı söylenilmektedir. 23 Ve ona bir gün tayin edip oturduğu eve yanına çok kimseler geldi. Allahın melekûtuna şehadet ederek Musanın şeriatinden ve peygamberlerden İsa için onları ilzam eyleyerek sabahtan akşama kadar kendilerine anlattı. 24 Söylenen şeylere bazıları inandılar, ve bazıları inanmadılar. 25 Ve birbirleri ile anlaşamayınca, Pavlus şu sözü söyledikten sonra gittiler: Ruhülkudüs İşaya peygamber vasıtası ile atalarınıza şöylece iyi söyleyip demiştir:
26 "Bu kavma git ve söyle:
İşittikçe işiteceksiniz de, hiç anlamayacaksınız;
Ve gördükçe göreceksiniz de, hiç seçmeyeceksiniz;
27 Çünkü bu kavmın yüreği kalınlaştı,
Ve kulakları ile ağır işittiler,
Gözlerini de kapadılar;
Olmaya ki, gözleri ile seçsinler,
Ve kulakları ile işitsinler,
Yürekleri ile de anlasınlar,
Ve tekrar dönsünler de
Ben onlara şifa vereyim."
28 İmdi bilmiş olun ki, Allahın bu kurtarışı Milletlere gönderilmiştir, ve onlar dinleyeceklerdir. 29 Ve kiralamış olduğu kendi evinde tam iki yıl kaldı, ve yanına gelenlerin hepsini kabul ediyordu; 30 ve Allahın melekûtunu vâzederek Rab İsa Mesih hakkındaki şeyleri bütün cesaretle ve kimse mani olmayarak öğretiyordu.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.