Yeni Ahit/Luka/20

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 Ve vaki oldu ki, günün birinde, mabette halka öğretir ve incili vâzederken, başkâhinler, yazıcılar ile ihtiyarlar onun üzerine vardılar; 2 ve ona: Bize söyle, bu şeyleri ne salâhiyetle yapıyorsun? Yahut bu salâhiyeti sana veren kimdir? diye söylediler. 3 İsa onlara cevap verip dedi: Ben de size bir şey soracağım, ve bana söyleyin: 4 Yahyanın vaftizi gökten mi, yoksa insanlardan mı idi? 5 Onlar birbirleri ile söyleşip dediler: Eğer: Gökten, dersek, bize: Niçin ona inanmadınız? diyecektir. 6 Fakat biz: İnsanlardan, dersek, bütün halk bizi taşlayacaktır; çünkü onlar Yahyanın peygamber olduğuna kanmıştırlar. 7 Ve: Nereden olduğunu bilmiyoruz, cevabını verdiler. 8 İsa onlara dedi: Ben de size bu şeyleri ne salâhiyetle yaptığımı söylemem. 9 İsa halka şu meseli söylemeğe başladı: Bir adam bağ dikti, onu bağcılara kiraya verdi, ve uzun bir zaman için başka memlekete gitti. 10 Ve mevsiminde mahsulünden kendisine vermeleri için, bağcılara bir hizmetçi gönderdi; fakat bağcılar onu dövdüler, eli boş gönderdiler. 11 Başka bir hizmetçi daha gönderdi; onu da dövdüler; ve hakaret edip eli boş gönderdiler. 12 Bir üçüncüsünü de gönderdi; onu da yaraladılar, ve dışarı attılar. 13 Bağ sahibi de: Ne yapayım? Sevgili oğlumu göndereyim; belki ona hürmet ederler, dedi. 14 Fakat bağcılar onu gördükleri zaman: Bu varistir; onu öldürelim de miras bize kalsın, diye öğütleştiler. 15 Ve onu bağdan dışarı atıp öldürdüler. İmdi bağın sahibi onlara ne yapacaktır? 16 Gelecek, bu bağcıları helâk edecek, ve bağı başkalarına verecektir. Bunu işittikleri zaman: Allah etmesin! dediler. 17 Fakat İsa onlara baktı ve dedi: Öyle ise, bu yazılı olan nedir?
"Yapıcıların reddettikleri taş,
Köşenin başı oldu."
18 Her kim o taşın üzerine düşerse, parçalanacak; fakat o, kimin üstüne düşerse, onu toz gibi dağıtacaktır. 19 Yazıcılar ve başkâhinler hemen o saatte İsaya el atmak istediler; ve halktan korktular; çünkü onun kendilerine karşı bu meseli söylediğini anladılar. 20 Ve onu göz altına aldılar, ve onu sözü ile tutsunlar da valinin hükmüne ve salâhiyetine versinler diye, kendilerini salih gösteren çaşıtlar gönderdiler. 21 Onlar: Muallim, biz senin doğrulukla söylediğini ve öğrettiğini biliyoruz, hiç kimsenin şahsına bakmazsın, fakat Allahın yolunu doğrulukla öğretiyorsun; 22 bizim için kaysere vergi vermek caiz mi, yahut değil mi? diye ondan sordular. 23 Fakat İsa onların kurnazlığını anladı, ve kendilerine dedi: 24 Bana bir dinar gösterin. Ondaki suret ve yazı kimindir? Onlar: Kayserin, dediler. 25 İsa da onlara dedi: Öyle ise, Kayserin şeylerini Kaysere, ve Allahın şeylerini Allaha ödeyin. 26 Onlar halkın önünde bu sözü ona karşı kullanamadılar; onun cevabına şaştılar, ve sustular. 27 Kıyamet yoktur diyen Sadukilerden bazıları gelip ondan sordular: 28 Ey Muallim, Musa bize yazmıştır: Eğer bir adamın kardeşi evli olarak ölür, ve çocuksuz olursa, kardeşi onun karısını alıp kardeşine zürriyet yetiştirsin. 29 Şimdi yedi kardeş vardı; birincisi bir karı aldı, ve çocuğu olmadan öldü. 30 İkincisi ve üçüncüsü de o kadını aldı; 31 ve böylece yedisi de çocuk bırakmadan öldüler. 32 Ondan sonra kadın da öldü. 33 Öyle ise, kıyamette kadın bunlardan hangisinin karısı olacaktır? Çünkü yedisi de onu aldılar. 34 İsa da onlara dedi: Bu dünyanın çocukları evlenirler, ve kocaya verilirler; 35 fakat o dünyaya ve ölülerden kıyama erişmeğe lâyık sayılanlar, ne evlenirler, ne de kocaya verilirler; 36 çünkü bir daha ölemezler; çünkü onlar meleklerle birdirler; ve kıyamet oğulları olduklarından, Allah oğullarıdırlar. 37 Fakat Musa da Çalı fıkrasında Rabbi: "İbrahimin Allahı, İshakın Allahı ve Yakubun Allahı," diye çağırarak, ölülerin kıyam ettiklerini gösterdi. 38 İmdi o, ölülerin değil, ancak yaşayanların Allahıdır, zira hepsi ona diridirler. 39 Ve yazıcılardan bazıları cevap verip dediler: Muallim, sen iyi dedin. 40 Çünkü artık ona hiç sual sormağa cesaret etmiyorlardı. 41 İsa onlara dedi: Nasıl diyorlar ki, Mesih Davudun oğludur? 42 Çünkü Davud kendisi Mezmurlar kitabında diyor:
"Rab Rabbime dedi:
43 Ben düşmanlarını senin ayaklarına basamak koyuncaya kadar,
Sağımda otur."
44 İmdi Davud onu Rab diye çağırırsa, o nasıl onun oğlu olur? 45 Ve bütün halk dinlerken, şakirtlerine dedi: 46 Yazıcılardan sakının, onlar kaftanlarla gezmek isterler, ve çarşılarda selâmları, havralarda baş kürsüleri, ve ziyafetlerde baş yerleri severler; 47 onlar dul kadınların evlerini yutarlar, ve gösteriş için uzun dualar ederler; bunlar daha büyük mahkûmiyete uğrayacaklardır.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.