İçeriğe atla

Yeni Ahit/Markos/14

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 İki gün sonra, Fısıh ve hamursuz bayramı olacaktı; başkâhinler ve yazıcılar hile ile onu nasıl tutup öldüreceklerini araştırıyorlardı. 2 Zira: Bayramda olmasın, belki halkta bir karışıklık olur, diyorlardı. 3 İsa Beytanyada cüzzamlı Simunun evinde, sofrada oturur iken, bir kadın beyaz mermer bir kapta çok pahalı halis nardin yağı ile geldi; kabı kırıp onun başı üzerine döktü. 4 Bazıları içlerinden gücenip dediler: Niçin bu yağ israf edildi? 5 Çünkü bu yağ üç yüz dinardan fazlaya satılıp fakirlere verilebilirdi. Ve kadına karşı mırıldandılar. 6 Fakat İsa dedi: Kadını bırakın, niçin onu incitiyorsunuz? O bana iyi bir iş yaptı. 7 Çünkü fakirler daima sizin yanınızdadır, ve ne zaman isterseniz, onlara iyilik edebilirsiniz; fakat ben daima sizin yanınızda değilim. 8 Kadın elinden geleni yaptı; ve gömülme için benim bedenimi önceden yağladı. 9 Doğrusu size derim: Bütün dünyanın her neresinde incil vâzedilirse, bu kadının yaptığı da onun anılması için söylenecektir. 10 Onikilerden biri olan Yahuda İskariyot, İsayı başkâhinlerin eline vermek için, onların yanına gitti. 11 Onlar da bunu işittikleri zaman, sevindiler; ve kendisine para vermeği vadettiler. O da fırsat gelince İsayı nasıl ele vereceğini aramakta idi. 12 Fısıh kurbanını kestikleri hamursuzun birinci gününde, şakirtleri ona dediler: Fıshı yiyesin diye nerede istiyorsun ki, gidip hazırlıyalım? 13 İsa şakirtlerinden ikisini gönderip onlara dedi: Şehre gidin, testi ile su taşıyan bir adam size rastgelecektir; onun ardınca gidin; 14 ve nereye girerse, ev sahibine diyin: Muallim diyor ki: Şakirtlerimle beraber Fıshı yiyeceğim misafir odam nerededir? 15 O size döşenmiş ve hazırlanmış yukarı katta büyük bir oda gösterecektir; orada bize hazırlayın. 16 Şakirtleri de çıkıp şehre geldiler; kendilerine dediği gibi buldular, ve Fıshı hazırladılar. 17 Akşam olunca, İsa Onikilerle geldi. 18 Ve sofrada oturup yerlerken dedi: Doğrusu size derim: Benimle beraber yemekte olan sizlerden biri beni ele verecektir. 19 Onlar da kederlenmeğe ve birer birer kendisine: Ben miyim? demeğe başladılar. 20 Onlara dedi: Benimle sahana banan Onikilerden biri. 21 Gerçi İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu üzre gidiyor; fakat vay başına o adamın ki, İnsanoğlu onun vasıtası ile ele veriliyor! O adam doğmamış olsaydı kendisine iyi olurdu. 22 Onlar yemek yerlerken ekmek aldı, şükran duası edip kırdı, ve onlara vererek dedi: Alın, bu benim bedenimdir. 23 Ve bir kâse aldı, şükredip onlara verdi; hepsi de ondan içtiler. 24 Ve onlara dedi: Bu benim kanım, bir çokları için dökülen ahdin kanıdır. 25 Doğrusu size derim: Allahın melekûtunda onu taze olarak içeceğim güne kadar asmanın mahsulünden artık içmeyeceğim. 26 Ve onlar bir ilâhi okuyup Zeytinlik dağına çıktılar. 27 İsa onlara dedi: Hepiniz sürçeceksiniz; çünkü yazılmıştır: "Çobanı vuracağım, ve koyunlar dağılacaklar." 28 Fakat ben kıyam ettikten sonra, sizden önce Galileye gideceğim. 29 Lâkin Petrus ona dedi: Eğer hepsi sürçseler bile, ben sürçmem. 30 İsa da ona dedi: Doğrusu sana derim: Bu gün, hattâ bu gece, horoz iki kere ötmeden önce, sen beni üç kere inkâr edeceksin. 31 Fakat Petrus şiddetle dedi: Bana seninle beraber ölmek lâzım gelse de, seni hiç inkâr etmem. Hepsi de böyle dediler. 32 Getsemani denilen bir yere geldiler; İsa şakirtlerine dedi: Ben dua edinciye kadar, siz burada oturun. 33 Petrusu, Yakubu ve Yuhannayı beraber aldı, ve dehşete düşüp çok sıkılmağa başladı. 34 Onlara dedi: Canım ölüm derecesinde çok kederlidir; burada kalıp uyanık durun. 35 Biraz ileri gidip yere kapandı, ve mümkünse, bu saat kendisinden geçsin, diye dua ederek diyordu: 36 Abba, Baba, sana her şey mümkündür; bu kâseyi benden geçir; lâkin benim istediğim değil, senin istediğin olsun. 37 Ve gelip onları uykuda buldu; ve Petrusa dedi: Simun, uyuyor musun? Bir saat uyanık duramadın mı? 38 Uyanık durup dua edin ki, iğvaya düşmeyesiniz; gerçi ruh isteklidir, fakat beden zayıftır. 39 Yine gidip dua ederek aynı sözü söyledi. 40 Tekrar geldi, onları yine uykuda buldu; çünkü onların gözleri ağırlaşmıştı; ve ona ne cevap vereceklerini bilmiyorlardı. 41 Üçüncü kere gelip onlara dedi: Artık uyuyup rahat edin. Yeter, saat geldi; işte, İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor; 42 kalkın, gidelim; işte, beni ele veren yaklaştı. 43 O henüz söylemekte iken, hemen Onikilerden biri olan Yahuda, ve onunla beraber başkâhinler, yazıcılar ve ihtiyarlar tarafından bir kalabalık, kılıçlarla ve sopalarla geldi. 44 İmdi onu ele veren: Kimi öpersem, odur; onu tutun ve emniyet altında götürün, diye onlara bir işaret vermişti. 45 Geldiği zaman, hemen yaklaşıp İsaya: Rabbi, diyerek onu öptü. 46 Onlar üzerine el atarak onu tuttular. 47 Fakat yanında duranlardan biri kılıcını çekti, başkâhinin hizmetçisine vurup kulağını düşürdü. 48 İsa cevap verip onlara dedi: Kılıçlarla ve sopalarla bir hayduda karşı imiş gibi beni tutmağa mı çıktınız? 49 Ben her gün mabette öğreterek sizinle beraberdim, beni tutmadınız; fakat yazıların yerine gelmesi içindir. 50 Ve hepsi İsayı bırakıp kaçtılar. 51 Çıplak bedeninin üzerine bir keten beze sarınmış bir genç onun ardınca gidiyordu; onu tuttular. 52 Fakat o, keten bezi bırakıp çıplak kaçtı. 53 İsayı başkâhine götürdüler; bütün başkâhinler, ihtiyarlar ve yazıcılar orada toplandılar. 54 Petrus uzaktan ta başkâhinin avlusunun içine kadar onun arkasından geldi; ve hizmetçilerle beraber ateşin ışığında oturmuş ısınıyordu. 55 İmdi, başkâhinler ve bütün Millet meclisi İsayı öldürmek için kendisine karşı şehadet aradılar; ve bulmadılar. 56 Çünkü bir çoğu ona karşı yalan şehadet ettiler; fakat şehadetleri birbirine uymuyordu. 57 Bazıları kalkıp ona karşı yalan şehadet ederek dediler: 58 El ile yapılmış bu mabedi yıkacağım, ve el ile yapılmamış bir başkasını üç günde yapacağım, dediğini biz işittik. 59 Böyle iken de, şehadetleri birbirine uymadı. 60 Başkâhin ortaya kalkıp İsaya sorarak dedi: Sen hiç cevap vermiyor musun? Bunların sana karşı şehadet ettikleri nedir? 61 Fakat o sustu, ve hiç cevap vermedi. Başkâhin yine sorup ona dedi: Mübarekin Oğlu Mesih sen misin? 62 İsa da dedi: Benim, ve İnsanoğlunun Kudretin sağında oturduğunu, ve gökün bulutları ile geldiğini göreceksiniz. 63 Başkâhin esvabını yırtıp dedi: Artık şahitlere ne ihtiyacımız var? 64 Siz küfürü işittiniz; size nasıl görünür? Ölümü hak etti diye hepsi hükmettiler. 65 Bazısı, üzerine tükürmeğe, ve yüzünü örtüp ona yumruk vurarak: Peygamberlik et, demeğe başladılar; ve hizmetçiler tokat vurarak onu aldılar. 66 Petrus aşağıda avluda iken, başkâhinin hizmetçi kızlarından biri geldi; 67 ve Petrusu ısınırken görerek ona bakıp dedi: Sen de Nâsıralı İsa ile idin. 68 Fakat o inkâr edip dedi: Senin dediğini bilmiyorum, ne de anlıyorum. Dış kapının önüne çıktı, ve horoz öttü. 69 Hizmetçi kız onu tekrar görüp duranlara: Bu onlardandır, demeğe başladı. 70 Fakat o yine inkâr etti. Biraz sonra, duranlar yine Petrusa dediler: Gerçek sen onlardansın, zira Galilelisin. 71 O ise, lânet edip and etmeğe başladı: Söylediğiniz o adamı tanımam. 72 Ve hemen horoz ikinci kere öttü. İsanın kendisine söylediği: Horoz iki kere ötmeden önce, beni üç kere inkâr edeceksin, sözü Petrusun hatırına geldi. Ve bunu düşünerek ağladı.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.