Yeni Ahit/Luka/8

Vikikaynak, özgür kütüphane

1 Ve biraz sonra vaki oldu ki, İsa şehirleri ve köyleri dolaşıp vâzediyor, Allahın melekûtunu müjdeliyordu; 2 Onikiler ve kötü ruhlardan ve hastalıklardan kurtulmuş olan bazı kadınlar, kendisinden yedi cin çıkmış olan Mecdelli denilen Meryem, 3 Hirodesin kâhyası Huzanın karısı Yoanna, Suzanna, ve başka bir çok kadınlar onunla beraberdi; bunlar malları ile onlara yardım ediyorlardı. 4 Çok halk biriktiği, ve kendisine her şehirden geldikleri zaman, bir mesel ile dedi: 5 Ekinci tohumunu ekmeğe çıktı; ve ekerken bazısı yol kenarına düştü, ayak altında çiğnendi, ve gökün kuşları onu yediler. 6 Bazısı kaya üzerine düştü, ve bittiği gibi kurudu, çünkü rutubeti yoktu. 7 Bazısı dikenlerin ortasına düştü; dikenler beraber biterek onu boğdular. 8 Bazısı da iyi toprağa düştü; ve bitip yüz kat semere verdi. Bunları diyerek nida etti: İşitecek kulakları olan işitsin. 9 Şakirtleri bu meselin ne demek olduğunu kendisinden sordular. 10 İsa da dedi: Allahın melekûtu sırlarını bilmek size verilmiştir, başkalarına ise, mesellerle söylenir; ta ki, bakıp görmesinler, ve işitip anlamasınlar. 11 Mesel ise, şudur: Tohum, Allahın sözüdür. 12 Yol kenarında olanlar şunlardır ki, işitirler, sonra İblis gelir, ve iman ederek kurtuluşa ermesinler diye, sözü onların yüreğinden alıp götürür. 13 Kaya üzerindekiler ise, işittikleri zaman, sözü sevinçle kabul edenlerdir, onların kökleri yoktur, bir müddet iman ederler ve deneme vaktinde saparlar. 14 Dikenler arasına düşen ise, şunlardır ki, işitirler, ve gidip bu hayatın kaygıları, zenginliği, zevkleri ile boğulurlar, ve olgun semere vermezler. 15 İyi toprakta olan şunlardır ki, sözü dinleyip sadık ve iyi yürekte tutarlar ve sabırla semere verirler. 16 Hiç kimse ışığı yakıp bir kap ile onu örtmez, veya bir yatak altına komaz; fakat girenler aydınlığı görsünler diye onu bir şamdana kor. 17 Çünkü belli olmayacak gizli bir şey yoktur, bilinmeyecek ve aydınlığa çıkmayacak saklı bir şey yoktur. 18 Bundan dolayı nasıl dinlediğinize dikkat edin; çünkü kimde var ise, ona verilecek; kimde yok ise, kendisinde var sandığı da ondan alınacaktır. 19 Anası ile kardeşleri İsaya geldiler; kalabalıktan dolayı kendisine yanaşamadılar. 20 İsaya denildi ki: Anan ile kardeşlerin seni görmek isteyerek dışarda duruyorlar. 21 Fakat İsa onlara cevap verip dedi: Allahın sözünü dinleyen ve onu yapanlar, anam ve kardeşlerim onlardır. 22 Ve günlerin birinde vaki oldu ki, kendisi şakirtleri ile bir kayığa bindi; ve onlara: Gölün karşı yakasına geçelim, dedi; ve açıldılar. 23 Kayıkta giderlerken uykuya daldı; ve göle bir kasırga indi, ve sularla dolup tehlikede idiler. 24 Yanına geldiler, onu uyandırıp dediler: Üstat, üstat, helâk oluyoruz! İsa uyanıp yeli ve suyun çalkalanmasını azarladı; ve onlar durdu, ve limanlık oldu. 25 Onlara: Nerede sizin imanınız? dedi; onlar birbirlerine: Bu kimdir ki, hem yellere, hem suya emrediyor, ve kendisine itaat ediyorlar? diyip korkarak şaştılar. 26 Galile karşısında olan Gerasinilerin memleketine vardılar. 27 İsa karaya çıkınca, şehirden bir adam kendisini karşıladı, bu adamda cinler vardı; ve çoktan beri elbise giymiyordu, ve hiç evde kalmaz, kabirlerde kalırdı. 28 İsayı görünce, bağırıp önünde yere kapandı, ve yüksek sesle dedi: Ey İsa, Yüce Allahın Oğlu, benden sana ne? Sana yalvarırım, bana azap etme. 29 Çünkü İsa murdar ruha adamdan çıkmasını emrediyordu. Çünkü onu çoktan beri tutmuştu; o, bukağıya vurulmuş, zincirlerle bağlanmış olarak muhafaza edilirdi; ve bağlarını kırarak cin tarafından çöllere saldırılırdı. 30 İsa: Adın ne? diye ona sordu. Adam: Lejiyondur, dedi. Zira kendisine bir çok cinler girmişti. 31 Cinler cehenneme gitmelerini emretmesin diye İsadan yalvardılar. 32 Orada dağın üzerinde otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı; onların içine girmeğe izin versin diye kendisinden yalvardılar. İsa da onlara izin verdi. 33 Cinler adamdan çıktılar, domuzlara girdiler; sürü de uçurumdan aşağı göle atılıp boğuldu. 34 Çobanlar ise, vaki olanı görünce, kaçıp şehirde ve kırlarda bunu yaydılar. 35 Onlar da vaki olanı görmek için dışarı uğrayıp İsaya geldiler; kendisinden cin çıkmış olan adamı İsanın ayağı dibinde, giyinmiş ve akıllanmış olarak, oturmakta buldular; ve korktular. 36 Bunu görmüş olanlar da cin tutmuş adamın nasıl kurtulduğunu onlara haber verdiler. 37 Gerasiniler çevresinin bütün halkı kendilerinden gitmesini İsadan istediler; çünkü büyük korkuya tutulmuşlardı; İsa da kayığa binerek geri döndü. 38 Fakat kendisinden cin çıkmış olan adam İsanın yanında kalmak için yalvardı; 39 ve İsa: Evine dön, ve Allahın sana yaptığı şeyleri anlat, diyerek onu gönderdi. O da gidip İsanın kendisine yaptığı şeyleri bütün şehirde ilân etti. 40 Ve İsa geri gelince, halk onu kabul etti; çünkü hepsi onu bekliyorlardı. 41 Ve işte, havranın reisi olan Yairus adlı bir adam geldi. İsanın ayaklarına kapanıp evine gelsin diye yalvardı; 42 çünkü on iki yaşlarında biricik kızı vardı, ve ölmek üzre idi. İsa da oraya giderken halk ona üşüşüyorlardı. 43 On iki yıldan beri kan akıntısına tutulmuş, bütün nafakasını da hekimler için sarfetmiş, hiç biri tarafından iyi edilememiş bir kadın 44 İsanın arkasından gelip esvabının eteğine dokundu, ve hemen kan akıntısı kesildi. 45 İsa: Bana dokunan kimdir? dedi. Fakat hepsi inkâr edince, Petrus ve onunla beraber olanlar: Üstat, halk seni sıkıştırıyor ve itiyor, dediler. 46 Fakat İsa dedi: Biri bana dokundu, çünkü kendimden kuvvet çıktığını duydum. 47 Kadın ise, kendisinin gizli kalmadığını görünce, titreyerek geldi, önünde yere kapandı ve bütün halkın karşısında ona ne maksatla dokunmuş olduğunu, ve nasıl o anda şifa bulduğunu anlattı. 48 İsa da ona dedi: Kızım, seni imanın kurtardı, selâmetle git. 49 İsa henüz söz söylemekte iken, havra reisinin evinden biri gelip dedi: Kızın öldü, artık Muallime zahmet verme. 50 Fakat İsa bunu işitince, ona cevap verdi: Korkma, ancak iman et, ve kız iyi olacaktır. 51 Ve eve girince, Petrus, Yuhanna, Yakub ve kızın anası ile babasından başka kimseyi kendisi ile girmeğe bırakmadı. 52 Hepsi de kıza ağlıyorlar, dövünüyorlardı; fakat İsa: Ağlamayın, çünkü o ölmedi, ancak uyuyor, dedi. 53 Kızın öldüğünü bildiklerinden, kendisine çok gülüyorlardı. 54 Fakat İsa kızın elini tuttu: Ey kız, kalk, diye çağırdı. 55 Ve ruhu geri geldi, kız da o anda ayağa kalktı; İsa ona yemek verilmesini emretti. 56 Anası babası şaştılar; İsa ise, vaki olanı kimseye söylemesinler diye onlara tenbih etti.

Kaynak: Kitab-ı Mukaddes. İstanbul: Kitab-ı Mukaddes Şirketi. 1941  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.