Biga Halk Müziği Kültürü: Kültürel Kaynaşmanın Müzikal Yansıması/Biga Boşnak ve Manav Halk Müziği Kültürü

Vikikaynak, özgür kütüphane

Biga Boşnak ve Manav Halk Müziği Kültürü
  Biga’da yerleşik göçmen bir diğer topluluk olan Boşnaklar, 1878-1912’ye kadar geçen dönemde, Bosna-Hersek’ten Anadolu’ya gelmiştir (Khalaf, 2019). Boşnakların Halk Müziği olan sevdalinka, Bosna-Hersek’te geleneksel bir müzik tarzıdır. Birçok sevdalinka şarkısının gerçek bestecisi bilinmemektedir. Sevda kelimesi ile genelde “sevda gönle yerleşmiş” anlamında Boşnak geleneği ve folkloru için kullanılır. Çoğunlukla aşk duygularının veya derin-dindirilemeyen bir kişiye, şehre veya yöreye karşı duyulan tutkunun yarattığı ağır ve melankolik duyguları anlatır. Sevdalinka aslında bir aşk şarkısıdır. Slav dilinin bir çeşidi olan Boşnakçanın kullanıldığı eserler, hemen hemen bütün eski Yugoslavya topraklarını kapsamaktadır (TRT, 2016, Kurtişoğlu ve diğ. 2008). Çanakkale’ye gelen az sayıda ve dağınık olan Boşnaklar özellikle Çanakkale Merkez ve Biga’da yerleşmiştir. Çanakkale’de bulunan beş Boşnak köyün ikisi olan Kalafat ve Kanlıkısık Biga’da bulunmaktadır (Kırbaç, 2013).
  Yandaki karekod bağlantısında, Duygu Üstünel (2018) tarafından seslendirilen bir Boşnak ninnisi yer almaktadır.

Nanina Uspavanka / Boşnak Ninnisi


  Göçlerle birlikte yaşanan zorlu yaşam koşulları, dağınık yerleşim ve nüfusun da az olmasının etkisiyle Boşnak müzik kültürünün Balkan coğrafyasındaki özellikleriyle Biga’da tam olarak devamının mümkün olmadığı görülmekle birlikte, yapılan çalışmalarda Kalafat köyünde 2005 yılında Ömer Gözükızıl tarafından Ziymet Yavuz ve Gülten Yel’den derlenen ve “Çanakkale Halk Ezgileri (Canbay ve Satır, 2014)” kitabında notası ve aşağıda sözleri bulunan “Mavi Yaka Mor Yaka” adlı türkü kayıtlarda yer almaktadır.

Mavi Yaka Mor Yaka
Bayıldım Baka Baka
Kalafat’ta usta çok
Yeniden yaptıralım

Kalafattır Köyümüz
Zemzem akar suyumuz
Sevip sevip ayrılmak
Yoktur öyle huyumuz

Mavi yaka mor yaka
Bayıldım baka baka
Kalkın kızlar gidelim
Delikanlılar küstü

Çemberimde Gül Oya
Gülmedim doya doya
Dertlere karıyorum ben
Günleri Saya saya

Nay niri nay nom
Nay niri nay nom

Manavlar ise “Anadolu’ya göç eden, Oğuz Boylarından yerleşik hayata geçip, tarımla uğraşan” ve yoğun olarak Batı Anadolu’da yaşayan Türkmen topluluklara verilen genel bir adlandırmadır (Ayhan, 1999, Ceyhan, 2008:11). Bununla birlikte Manav kavramını “yerli olan, muhacir olmayan” (Doğan, 2008) şeklinde ifade etmek de mümkündür. Ayrıca “yerli halk, yerleşik Türk” tanımı da oldukça yaygındır (Türkdoğan, 1996). Ayrıca Manav ifadesi, 1862 yılındaki Zoraki İskân Harekâtı’ndan önce toprağa bağlanan Oğuz Boylarını, 1862’den sonra zorla konargöçerlikten çıkarılan Oğuz boylarından ayırmak amacıyla kullanılmıştır. Zoraki İskân Harekâtından önce yerleşik hayata geçen bu Oğuz boyu tarımla uğraşır, toprağı iyi işler ve diğer boylara göre daha zengindir ” (Ayhan, 1999, akt. Ceyhan, 2008:16). Ülken (1969:113) ise; Batı Anadolu’ya dışarıdan gelen “göçmen” ve göçebelikten yerleşmiş “Yörük” nüfus dışında eskiden yerleşmiş ve yerli köylerine verilen ad olduğunu ve özel olarak yemiş satanlara (sebze-meyve anlamında) da “manav” denildiğini belirtmektedir. Manavların düğün ve kına gibi toplanma zamanlarında özellikle kadınların bir arada yaptıkları müzikli eğlence ve etkinliklere sıkça rastlanır. Bu ve benzeri etkinlikler diğer kültürel yapılarda olduğu gibi geleneğin aktarımında önemli bir rol oynar. Özellikle farklı yaş gruplarının birarada bulunması, geleneksel ezgilerin icra edilmesi ve oyunların oynanmasının yanında oyun müzikleinin de tekrarlanmasıyla önemli oranda kültürel aktarım gerçekleşir. Bunun yanında zaman içinde kültürel yapının hızla değişmesi, kent ve modern yaşamın getirdiği değişiklikler ve bağlı olarak icra ortamlarının zamanla giderek azalması, türkü söyleme ve geleneği aktarma işlevinin zayıflamasına neden olmuştur. Türkülerin veya ezgili mani olarak nitelendirilebilecek türün konusu genellikle kına, gurbet ayrılık, aşk ve sevda konularını içermektedir. Biga genelinde Manavların düğün ve eğlence kültürleri, Çanakkale ve Biga’nın genel müzikeğlence kültürü içinde değerlendirilebilir.