Bektaşî Şairleri ve Nefesleri/Kanberî

Vikikaynak, özgür kütüphane

KANBERÎ

XVI ncı asır Bektaşîlerinden biri de Kanberî’dir. Kanber veya Kanberî mahlâsıyla bir takım şiirler kaleme almış­tır. Fakat XV nci asırda yetişen mutasavvıf Kanberle bu zatın şiirlerini birbirine karıştırmamak lâzımdır. Bir asır önce yaşayan Kanber «vahdet-i vücud» telâkkilerini terennüm eden bir sofidir.

XVI ncı asır Bektaşîlerinden Kanberî ise Bâtınîliği be­nimsemiştir. Hazreti Muhammed’in Miraçta Ali’yi gördüğünü, Allah’ın yer yüzüne gelerek Ali şeklinde tecellî ettiğini anlatmıştır. Hazreti İsa’nın İncil’inde Îlyâ ismiyle Ali’ye işaret ol­duğunu da bildirmektedir.

Bütün bu kanaatleri terennüm eden Kanberî’nin Bektaşî mecmualarında epeyce şi’rine tesadüf edilir.

İki manzumesini dercediyorum:

— 1 —

— Müseddes —

Âsmânın hâveridir ol Muhammed Mustafâ
Mehcebîn oldu birisi ya’ni Şâh-ı Murtezâ
Birine dedi habîbim biri arslanım hudâ
İkisi bir nûr-i Hak’dır öyle bil ey pür safâ
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Pâdişâh-ı âlem oldu cismini cân eyledi
Bu cihan sultanların kendüye fermân eyledi
Sûret-i âdemde kendin gördü pinhân eyledi
Yer yüzüne geldi ismin Şâh-ı merdân eyledi
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Hak taâlâ varlığını verdi çün âb ü gile
Allemelesmâ’yı küllî yazdı hem levh-i dile
Her gelen peygamber ile rehnümâ oldur bize
Kudretinin binde birin söylesem gelmez dile
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Çıktı Mi’râca Muhammed gördü Arslanı Ali
Cebrâîle sordu ol dem dedi kimdir bu velî
Cebreil ver hâtemini bulmak istersen yolu
Vardı Ahmed gördü anda söyleyen şâhın dili
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Kurratülayn ol Hasen’dir hem Hüseyn-i Kerbelâ
Âlemin çeşm ü çerâğı Şâh Ali Zeyn-el-abâ
Bâkır u Sâdık benâm ol sırr-ı şâh-ı evliyâ
Kim anın şânında Hak’tan nâzil oldu Hel etâ
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Mûsi-i Kâzım hakikat ilminin deryâsıdır
Mûsi Rızâ zât-ı Hak’kın allemel’esmâsıdır
Şeh Takî kim Mustafâ’nın sırr-ı mâevhâsıdır
On sekiz bin âlemin hak bilmişim a’lâsıdır
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

Şeh Nakî vü Askerî’nin olmuşumdur ben kulu
Şeh Muhammed Mehdi’ye hem demişimdir ben belî
Hacı Bektaş-ı Veli’ye Kanberî sundu eli
Zâhir ü bâtında kendin söyleden dilden dili
Ol Ali’dir pîşüvâ-yi evliyâ vü enbiyâ
Anın içün dedi Îsâ İncil’inde Îlyâ

— 2 —

Ey şeh-i mülk-i velâyet vey Hak’ın kudret eli
Âsitânın Kâ’besine yüz sürüp dedik belî
Ravza mıdır eşiğin yâ bâğ-ı Rıdvânın güli
Mehdin okur cân ü dilden her seher can bülbüli
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli


İktidâ etsin sana âlemde rehber isteyen
Eşiğinde hizmet etsin âb-ı kevser isteyen
Himmetim bahrına dalsın dürr ü gevher isteyen
Bir tavâf etsin kapunu hacc-ı ekber isteyen
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli

Nûr-i Hak’dır mutlaka âbâ vü ecdâdın senin
Ol sebebten râh-ı Hak’dır dâim irşâdın senin
On sekiz bin âlemin zikridürür yâdın senin
Hem nidâ geldi Hüdâ’dan yâd edüb adın senin
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli

Pâye-i na’leynine bâlâ-yi arş oldu mekar
Emrin ile esb-i tâzî tek revân oldu hacer
Kuvvetinle çün şitâda meyve yetirdi seçer
Tâbi’-i hükmün olubdur cümle âlem serbeser
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli

Âstân-ı izzetinde evliyâdır mu’tekif
Anların nutkudürür fehvâ-yi sırr-ı Levkeşif
Mu’cizenle dîne geldi niçe cins-i muhtelif
Ferd ü yektâsın velâyet içre hem tâcın elif
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli

Mustafâ’nın sırrısın hem Şâh-ı merdan oğlusun
Şebper ü Şübper İbâd-ı nûr-ı Yezdan oğlusun
Bâkır u Ca’fer ki Hak’kın hâs Sultân oğlusun
Hazret-i Kâzım dahi Şâh-ı Horâsan oğlusun
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektâş-ı Veli

Şeh Takî vü ba Nakî nûr-i Hudâ’nın hakkiçün
Askerî vü Mehdi-i sâhib zamânın hakkiçün
Sûre-i Tâhâ vü Yâsin Hel etâ’nın hakkiçün
Rahmet eyle Kanberî’ye hânedânın hakkiçün
Esselâm ey hâdi-i râh-ı Hudâ nesl-i Ali
Esselâm ey kutb-i âlem Hacı Bektaş-ı Veli