Tâmât/Bir verem kızın hasbihâli yahud yâd-ı mâzî
yahud
yâd-ı mâzi
Bir subh idi pek hevâ güzeldi
Dünya gülüyor semâ güzeldi
Yer yer oluyordı aşk bârık
Ateşde yüzer idi meşârık
«Ulvî ulvî cihân handan»
Ulviyyet iderdi âlem ilân
Maksadı bugünden istifâde
Dirken giyinüb basid ve sade
Çıktı o zaman ki ben evimden
Çıkmışdı göñül kalem-revimden
Sür'at ile 'azm-i gülşen itdim
Bülbülleri, gülleri şen itdim
Dirken oturub kenâr-ı cûya
Hayran kaldım güzâr-ı cûya
Bir tatlı güzel hayale daldım
Bir 'alem-i bî-me'ale daldım
Pîş ü pesime nigâh itdim
Birdenbire bir de âh itdim
Bir gonca-i nev-bahar oturmuş
Bir dilber-i işvekâr oturmuş
«Karşımda hazin hazin gülümser»
Sân gamla gülüş tecessüm iyler
Bakdı baña 'aşıkâne bakdı
Hâlık sanki cihâna bakdı
Âsaba lerzeler üşürdi
Efkârıma neşveler düşürdi
Didâr-ı beyâz ve behcet-efrûz
Mestâne bakardı asmana
Sân neşve akardı hâk-dâne
Vechinde söner şu'â-ı allah
Tâbiyle söner şu'â-ı allah
Bir nûr medârı-ı temeyyü itmiş?
Bir hande midir tecemmü' itmiş?
Gözler kamaşırdı satvetinden
Aylar dolaşırdı behcetinden
Ârızları mihr ü mâh-ı gül-pûş
Gül lebleri bir hezâr-ı hâmuş
Envâr dogardı çehresinden
Ezhâr düşerdi zühresinden
Ya feyz-i hüdâ cihâna inmiş
Ya pertev-i gülistâna inmiş
Eyvâh o zaman taaşşuk itdim
Bir ahtere ben ta'alluk itdim. ..
Bakdım o da hande, hande giryân
Bildim o da o marazla nâlân
Hayret! Hayret! ne hâlet itdiñ!
Sâfi, sâfi muhabbet itdiñ.
Mâzideki bu sefâlı anda
Sevdaya alıştıgım zamanda
Bir taze çiçek idim rebi'
Bir nazlı melek idim tabi'
Sevda çiçegiydim allah allah
Yerler melegiydim allah allah
Pek sâde libâs 'adetimdi
Ol tevb benim saâdetimdi...
Kalkardım [*] 'ale's-seher yatakdan
Ol demde nişîmenimdi gülşen
Seyreyler idim tulû-ı mihri
Terk eyler idim gumûm-ı dehri
Gezdikce zemîn zemîn hurrem
Bülbüller ile hemîşe hem-dem
Âhengime ibtidâ iderdim
Bülbüllere iktidâ iderdim
Bu hâle güneş de gıbta-keşti
Çünki dil ana hemen bir eşdi
Gittikce füzûn olurdı zevkim
Efzûn oluyordı aşk u şevkim
Pertevler alur idim güneşden
Gitdikce melîh olur idim
Herhâl cihân-ı sefâyı dilken
Dil böyle safâyla müştagilken
Birdenbire 'arz iderdi didâr
Her tavrına cân virdigim yâr
Peygule-güzîn-i bag olurduk
Bir tavr-ı hazin ile kalurdık
Pertevli beyaz kolı elimde
Penbe yumuşak eli elimde
Aguş firaş-ı nâzenim
Bâlîn-i sefâ-yı dil-nişînim
Bir gül koparub baña virirdi
Hüsnümle o nazlı gül erirdi
Bülbül gibi nagmesâz olurduk
Güller gibi handebâz olurduk
Soñ sözleri istimâ' iderdiñ
Birbirimize vedâ' iderdik
Bu bir eser-i sefâ degilmi?
Yâdı- dile cefâ değilmi?
Mehtâblı gecelerde irken
Sandalcıgıma biner idim ben
Pertevde yürür yüzer idim âh
Cennetde yürür gezer idim âh
Ol mâh sefânümâ-yı enver
Âfâka döker ziyâlı güller
Âyine olur cihân behişte
Yer yer döner âsman behişte
Gûya ki cihân tebessüm iyler
Yâhud ki sefâ tecessüm iyler
Bir böyle şeb-i sefâda allah!
Bir böyle güzel hevâda allah!
Kevkeblere gıbtares olurdum
Herhalde biñ sefâ billurdum
Mehtâb ile her civâr pür tâb
Gevher gibi ben deñizde şebtâb
Bir hayret ile gezer iken ben
Birden görinüb o nûr u şen
Mutlak aña iyleyüb tesâdüf
Mutlak ana iyleyüb ta'arrüf!
Biñ nükte-i cânla nâz iderdik
Cânlar yakacak niyâz iderdik
Her zevkimizi idince tekmîl
Bir hande idüb vedâ'ı tertîl
Soñra iderdik mekâna 'avdet
Her zevkime dir idim şebâbet
Kim hâbgaha girüb yatardım
Bir şevkime biñ de ben katardım
Rû'yama girdi mutlaka o
Hülyâma irerdi mutlaka o
Rû'yalarımız da aşka dâ'ir
Hayallerimiz de zevk-i tâir
Bir lem' a-i terle leb kızarmış
Bir dem' a-i terle ruh sararmış
Handân uyanurdım irken irken
Dil isteyerek nigârî dirken
Kalkar yine azm-i bag iderdim
Yârimle buluşmaga giderim.
İrken buluşur idi kedersiz
Sevdalı bir er sefâlı bir kız
Rû'yâmızı söyleşir gülerdik
Hulyâmızı söyleşir gülerdik
Esvâtımızı hezâr diñler
Âhengimizi bahar diñler
Heyhât! gelir mi ol zamanlar?
Revnaklı leyâl, o subh u anlar!
Gitdi o dem-i bahar gitdi
Mâtem dökerek mesâr gitti
Geldi haber-i mezâr geldi
Bir leyle-i gam-nisâr geldi...
Handân olarak ziyâ girîzân
Nalân olarak zalâm rîzân
Bir yanda zalâm dûş-ber-dûş
Üstümde memât cûş-ber-cûş
Bir pisterin olmuşum esîri
Bir şem'acıgıñ da müstenîri
Efsus! O da intifâya meyyâl
Âyâ neden inzivâya meyyâl?
Bîçâreyi iş fedâ mı âyâ Yarim gibi bîvefâ mıdır yâ?
Ay! Söndi. Yazık hayâtı bitdi?
Gitdi 'adem memâta gitdi
Tenhâ kaldım esîr-i zulmet
Sevdalı vü müstenîr-i zulmet
Âfâk-ı cihân semâ siyeh reng
Göñlüm gibide hevâ siyeh reng
'aşkımda sadakatim mü'eyyed
Sıdkımda ise sebât müebbed
Ey 'aşk beni bu hâle koyduñ!
Sevdâzedeyi yidiñ de doyduñ!
Bir anda sefâ-yı bâlim olduñ!
Pertevşiken-i cemâlim olduñ!
Deycûr-u keder fezâ imişsiñ!
Bir mahbes-i pürbelâ imişsiñ{
Bir mâr-ı semûm-u bâr imişsiñ!
Bir ejder-i cân-şikâr imişsiñ!
Bir cism-i garîb garîb yutduñ
Dildârı müebbeden uyutduñ
'Âşıklara iftirâk çokdur
Bîdillere iştiyâk yokdur
Hiç ben anı terk idermiyim ben?
Hiç böyle yola gidermiyim ben?
Başım döniyor tahatturumdan
Fikrim sönüyor tefekküründen
Şiddet buluyor cezâ-yı vicdân
Dehşetleniyor ezâ-yı vicdân
Bu da-ı verem ne müdhiş [**] 'illet
Bir gamla gice kederli devlet...
Ey derd çekil! nedir bu kahrıñ
Eñ ‘azamısın balâyı dehriñ....
Bir nemleye çok değilmi cevriñ?
Sâbitmisin? Âh yokmı devriñ?
Erkek gibi bîvefâ degilsin!
Tâ mevtime dek ezâ-yı dilsiñ!
Şiddet buluyor gidermi? heyhât
Bak hâlime rahm idermi? heyhât!
Allah! baña ‘inâyet iyle
Bir öksüziñi himâyet iyle
Al canımıda nigârı buldır
‘ukbâ boş ise benimle toldır