SAHNE YAYINI
Yunan şiirine geliyorum: Yunan şiiri tâ başlangıcında şairlerin şahsi temayüllerine göre muhtelif nevilere ayrılmıştı. Şiirlerin yazılmasına âmil olan sebeplerin de şiirlerin bu nevileri üzerinde tesiri aşikârdı.
Bir kısım şairler, tarihin henüz yazılmamış olduğunu gözönünde tutarak destani, Epique, şiirler yazdılar. Maziyi terennüm ettiler.
Bir kısım şairler, eski ananeleri, zamanla ele geçen maddi ve mânevi varlıkları gözönünde tutarak didaktik şiirler yazdılar. Destani şiiri tamamladılar.
Bir kısım şairler, bunların sayısı daha çok, mitolojik Tanrıları ve oğullarını andılar. Şiirlerinde hep onlara karşı duydukları muhabbeti, bağlılığı ifade ettiler. Lirik şiirler yazdılar.
İşte Yunan şiirinin başlangıcında bu üç nazım şekli mevcuttu. Homere'de, Hesiode'da hep bu şekillere raslanmaktadır. Fakat devirler ilerledikçe, malûmat arttıkça, yazı kolaylaştıkça bu şekiller ehemmiyetlerini kaybetmeye ,duyulan yeni ihtiyaçları karşılamamaya başladılar. Şiir artık öğretmek, büyükleri methetmek için değil, dinlendirmek, eğlendirmek, bedii zevkler yaratmak için kullanılmaya başladı. Şiir o zamana kadar tanınmıyan yeni ve güzel bir çehreyle ortaya çıktı: Dramatik nevi doğdu.
Taaccüp edilecek bir nokta varsa o da bu dramatik nev'in neden, diğer şiir nevilerine göre, beş asır geç doğduğu olabilir. Çünkü yakana atı: