19
zincirliyor. Kahraman Prométhée kendisine lâyık görülen bu işkenceye ve hakarete karşı Zeus'e lanetler yağdırıyor. Çektiği acılar, dinlediği nasihatler onu bu tavrından vazgeçirmiyor. Océan'ın tavsiyeleriyle hiddetleniyor. Hermes'in sözleriyle çileden çıkıyor. En sonunda Zeus Promeéthée'nin bağlı bulunduğu kayaya bir yıldırım indirmek suretiyle bu kahramanı yerin dibine sokuyor.
Şimdi eseri tahlile başlıyalım: Prométhée zincirlenmek üzere getirildiği zaman ağzını hiç açmaz. Yalnız kalınca kendine gelir. Açılır. Etrafını saran boşluklara hitaben söylediği sözler ilk sükûtunun adeta birer izahıdır. Ruhi ıztırapları, cismÎ ıztıraplarına faiktir. Sözlerinden onun gittikçe büyümekte, yükselmekte olduğu sezilir. İşittiği bir ses, duyduğu bir koku onu heyecana getirir. Ürpermekte olmasına rağmen öyle metindir ki, karşısında en soğukkanlı kalblerin bile çarpmamasına imkân yoktur.
Zeus'le arasını bulmak istiyen Océan'ın tekliflerini Promêthée öyle katî bir şekilde reddeder ki, Océan'ın artık oradan ayrılmaktan başka yapacak işi kalmaz. Océan'ın bütün bu sahnelerdeki, sözde vazifesini yapmış bir adam itminaniyle Prométhée'nin duruşu arasındaki tezat eserin en parlak levhalarından biridir.
Trajedide vaziyet birdir. Fakat şahıslar değiştikçe adeta değişiklikler olduğu hissi gelmektedir. Bunu Eschyle'in kudretinin parlak delillerinden biri olarak almak mübalâğalı olmaz.