TİYATRO TARİHİ
mi bir mevzu seçilmesine başlandı. Muhavere o mevzu etrafında yapıldı. Hep maziye ait vakaların temsili terkedildi. Yerine günlük sayılabilecek hâdiseler de alındı. Ve bu hâdiselerin bütün safhalarını göstermek âdet oldu. Âyin başlangıcında vakayı sadece hikâye etmenin önüne geçmek için sanatkâr sayısı ikiye çıkarıldı. Evvelce bu âyinlere sahne olan yer bir kürsü mahiyetindeydi. Burada sanatkârlar koroyla âdeta muhavere ederlerdi. Evvelce koro esasen seyircilerden seçiliyordu. Koro tam mânasiyle hâdiseye seyirci rolü oynuyordu. Fakat gittikçe cereyan eden vaka karşısında tasvibini, itirazını gösteren bir varlık oldu.
Yeni bulunan bu temaşa şekli, görülüyor ki, artık tekâmül yolunu tutmuştu. Tiyatronun, yani trajedinin doğması yaklaşmıştı
Bu âyinlerin seyirci kalabalığı o kadar çoğalmıştı ki, herkesin olanı biteni rahatça görebilmesi için iptida meydanlara muvakkat sahneler, sonraları da dağ eteklerine, meyilli yerlere, nısıf daire şeklinde basamaklar yapmak, halkı oralara yerleştirmek zarureti hâsıl oldu. Sanatkârları korodan ayırmak için de onların yeri biraz yükseltildi. Âyinlerin mevzuundaki tekâmüle muvazi olarak temsillerin mevzuları da tekâmül etti: sahneyi hep dolduran tanrı hikâyeleri yerine artık insanların tanrılarla macerası kaim olmaya başladı. Tanrılar sahneden çekilmediler. Sahneyi varlıklarının korkusiyle doldurmaya,