Sayfa:Yirmi beş sene siper kavgası.pdf/21

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
15 Yirmi beş sene siper gavgası

çıkdı. Düşmân neye ugradıgını bilemedi. Bir tarafdan gemilerimiz etrafa ateş yagdırıyor, diger tarafdan siperlerden kaleye iri bal yemez toplarıyla gülleler savruluyordı. O gün, haziranıñ on beşi idi. Hava gayet sıcakdı. Asker kan ter içinde idi. Herkesde bir faaliyet vardı. Cenk, osmanlılarıñ bayramı, imtihan, şan, şeref yeri idi. Herkes erligini merdligini cenk yerinde gösterir, orada nam alır, ölünceye kadar o nam ile añılırdı. Kara batak, deli kurd, kara çavuş, daglar delisi gibi lakablar, yigit askerlerimiziñ cenklerde, savaşlarda, erlik meydânlarında aldıkları namlardı. Türkler de yigit lakabıyla añılırdı.

Kara murad aga, kara batak beg, sevinclerinden çıldırıyorlardı. Hatta serdâr yusuf paşa bile askeriñ şevk ve gayretini görünce dayanamadı. Derhâl aralarına karışdı. Onları teşvike teşcî'ye başladı. Bu sırada müdhiş bir gürültü ortalıgı sarsdı. Koca bir gülle, etrafa dumanlar savurarak, serdârıñ yanı başına düşdi. Rum ili sipahilerinden dört beş kişi o anda şehid oldı. Serdar, gayretini hiç bozmadı. Gülleniñ geldigi yerde toprak siperleri vardı. Bu siperleriñ üçini birden devirüb geçdi, orada, topraga saplandı, kaldı. Düşmanıñ topı,