Sayfa:YENİ TÜRK EDEBİYATINDA BİR KURMACA ÖGESİ OLARAK TİYATRO VE DİĞER SAHNE SANATLARI.pdf/15

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

2020 » ISSN: 2548-0472

Şener Şükrü YİĞİTLER

“'Kırmızı Şemsiyeli Prenses' mevzuunun nereden aşırıldığını, değil oynayanlar, yazan bile bilmiyordu. Her piyese benziyordu. Âdeta tercüme piyes gibiydi. Vaka Fransa'da 1830 İhtilâli'nde geçiyordu. Giyotinler, kontlar, kontesler, düellolar gırla gidiyordu. Piyeste bir sahte prenses, bir çoban kızı, bir hakikî prenses ve ihtilâlciler vardı. Karma karışıktı.” (1986: 72)

Kör Halit, oyunu kurtarması için Sitâre'ye bir sürpriz hazırlar. Oyunun en dramatik anında eteğine çengelle takılan teneke sahneye tekmelenecek, “(t)uluat tarihine bir zafer daha eklenecekti(r)” (Abasıyanık, 1986: 72). Ancak İstanbullu Kumpanya, bu içler acısı oyunun hemen öncesinde Sitâre'nin zengin bir keresteciyle kaçtığını bildiren mektubun ortaya çıkmasıyla büyük bir darbe yer. Köylerden öküz arabalarıyla gelen müthiş kalabalık, karşılarında genç ve güzel Sitâre yerine geçkin Zabel'i görünce sahneyi bira şişesi, çürük yumurta, domates yağmuruna tutar. Halk Fırkası Başkanı'nın kendilerini kibarca kovmasının ardından, İstanbullu Kumpanya'nın oyuncuları kendilerini bir gece treninin üçüncü mevkiinde bulurlar. Saffet Ferit'in karşısında oturan Kör Halit, kendi kendine konuşur gibi, “Tuluat öldü” (Abasıyanık, 1986: 74) der. Böylece büyük hevesler, fedakârlıklar ve hayallerle başlayan bir girişim, hayal kırıklığıyla biter. Abasıyanık, ikilinin hâlen ara ara kafa kafaya verip “Gülen Ayva, Ağlayan Nar” kumpanyasını nerede, nasıl, kimlerle kuracaklarını tartıştıklarını söyleyerek öyküsünü bitirir.

Abasıyanık, aynı kitapta yer alan “Kriz” adlı öyküsünde tiyatro izleyicisinin doğası gereği iyi olduğunu, çünkü başkasının mutluluğundan hisse çıkardığını söyler (1986: 91). “Gauthar Cambazhanesi”nde ise sahne sanatlarının cins, dil, din, ırk ayrımı yapmayan karnavalesk yapısını, aynı çatı altında ve sanatsal uğraşın harcıyla bir araya getirdiği farklı karakterlerle ortaya koyar. Ayrıca, sirki çocuklukla özdeşleştirir (Abasıyanık, 1986: 102)

Roman Sinekli Bakkal

II. Meşrutiyet'in ilanı Türk tiyatrosunda önemli bir dönüm noktasıdır. 11. Abdülhamit dönemindeki farklı toplum kesitlerinin bir aşk ilişkisi etrafında anlatıldığı romanda eğlencenin dönemin günlük hayatındaki yeri gerçekçi örneklerle verilir. Sarayda kendi tiyatrosu olduğu bilinen Ii. Abdülhamit döneminde her toplumsal kesim kendi imkânlarıyla eğlenir. Roman, Sinekli Bakkal sokağındaki