Sayfa:TRAKYA’DA YAŞAYAN AMUCA BEKTAŞİLERİNDE NEVRUZ ERKÂNI.pdf/4

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

gününe rastlamakta olduğu gelmektedir. On İki Hayvanlı Türk takviminde de yılın ilk günü 21 Mart’tır.


Amucalarda Nevruz Erkânı

Amucalarda yıl iki bölümden oluşmaktadır: Bunların ilki 7 Kasım’da başlayıp 21 Mart’ta sona eren birinci bölüm, ikincisi ise 21 Mart’ta başlayıp 7 Kasım’a kadar süren, bereket ve bolluğu simgeleyen ikinci bölümdür. Söz konusu toplulukta her iki aşama için de farklı inanç ve uygulamalar görülür. 7 Kasım’da Amuca köylerinin genelinde “Kasım kurbanı” adı verilen bir erkân ve ibadet formu uygulanır. Bu süreçte talip olunan mürşit[1] rehberliğinde önce ibadet sonra da “sofra erkânı” yapılmaktadır. Bu dönem kış aylarına girişin bir sembolüdür. Yılın diğer bir kısmı, bolluk ve bereket içerisinde geçmesi temenni edilen ve başlangıcı 21 Mart olan Nevruz’dur.

Amucalarda kutsal kabul edilen günlerde kurbanlar kesilmektedir. “Büyük kurban” olarak nitelendirilen kurbanlarda dörtlü semah yapılır. Nevruz da bu kurbanlardan birisidir. Aynı zamanda “Kırklar Bayramı” olarak ifade edilen Nevruz için açılan meydanlarda kırk adet çerağ uyarılır. On iki imamları simgeleyen çerağ tahtındakiler de bu kırk çerağa dâhildir. Diğer Türk topluluklarında olduğu gibi Amucalarda da Nevruz öncesi yapılması gerektiğine inanılan bazı uygulamalar bulunmaktadır. Bunların başında atalar kültünün bir yansıması olan mezarlık ziyaretleri gelmektedir. Amucalar, Nevruz öncesi mezarlığa giderek ziyarette bulunur.

Bektaşilerde Nevruz sadece bir eğlence ya da bir anma günü değil aynı zamanda kötülüklerden arınma, özgürlüğe kavuşma için yapılan bir şükrün ifadesidir. Bu günle ilgili ateşten atlama, kurban kesme, tüm bayramlarda olduğu gibi erkenden kalkma, yeni elbiseler giyme, ibadet edilen yerlere gitme, Hacı Bektaş’ın “alın açıklığı” ve “gönül açıklığı” sözlerine ithafen süt, yumurta, tuz gibi beyaz renkli yiyecekleri tercih etme (Gündüzöz, 2015:143), hayvanların yularlarının ve sırtlarındaki semerlerin çıkarılarak onları özgür bırakma (Türkdoğan, 2004: 126) gibi birçok uygulama karşımıza çıkmaktadır. Sayılan tüm uygulamalar “sultan” olarak adlandırılan Nevruz’un sadece bir bayram ya da kutlama olarak sınırlandırılmasının yanlış olduğunun en belirgin göstergelerindendir.

Amuca Bektaşileri arasında günümüzde hayvanların özgür bırakılması ve ateşten atlama uygulamaları görülmemektedir. Bayram olarak nitelendirilen Nevruz’un Bektaşiler tarafından yas günü olarak anılan Muharrem matemine denk gelmesi halinde sabahtan öğleye kadar Nevruz kutlanıp öğleden sonra tekrar mateme devam edildiği aktarılmaktadır (Noyan, 1995: 183). Bu durum Amucalarda da aynı şekilde uygulanmaktadır. “Sultan” olarak adlandırılan ve yıl içerisinde ibadet ve muhabbet açılan Nevruz erkânında erkânın yapılacağı dergâha ilk önce o dergâhın mürşidi “Hü dost” diyerek girer. İçeriye giren mürşit önce kapı


  1. Amuca Bektaşilerinin yerleşim yerlerinde ibadet işlerini yürüten inanç önderleri olup “Baba” olarak adlandırılırlar.
1006