Sayfa:TANRILARDAN PATRONLARA OTORİTENİN GELİŞİMİ.pdf/3

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
Karamanoğlu, T. (2021). Alınteri Sosyal Bilimler Dergisi, 5(1): 67-80.

TANRILARIN SERÜVENİ

Bu bölümde insanlık tarihinin ve yaradılışın açıklamasında sıkça başvurulan mitolojik tanrı anlatıları çeşitli topluluklarda yer ediniş biçimleri ile aktarılacaktır. Literatürde yer alan mitolojik anlatılar arasında özneleri bakımından kolektif faydadan ziyade bireysel arzuları ve hakimiyet arayışları açısından takipçileri tarafından eleştiri odağı olmuş tanrı sıfatına sahip karakterlerin yer aldığı üç mitolojik anlatı seçilmiştir.

YUNAN MİTOLOJİSİNDE TANRILAR

Hesiodos'a göre (1977: 7) hiçbir şey yokken Khaos vardı. Evren henüz oluşmamış, her şey etrafa saçılmış durumdaydı ve Khaos'un içinden dört tane varlık belirdi. İlkin her şeyi doğuran, toprak ana Ghaia oluştu. Ardından yer altının, hiçliğin ve uçsuz bucaksızlığın özü Tartaros ile ölümsüzlerin ve ölümlülerin aklını başından alan Eros çıka geldi. Son olarak da karanlığın simgesi Erebus katıldı onlara. Ghaia kendine denk bir eş yarattı, Uranos (gökyüzü). Sonra Ouera (dağlar) ve Pontus'u (denizler) yarattı Ghaia'nın Uranos ile birlikteliğinden üçüz Hecatoncheirler (yüz kollu devler), üçüz Kykloplar ve titanlar (altı tanrıça ve altı tanrı) doğdu. Uranos ilk çocuklarının gücünden korktu, görünümlerinden iğrendi ve onları Tartaros'a hapsetti. Bu duruma öfkelenen Ghaia diğer çocuklarından kardeşlerini kurtarmaları için yardım istedi. Ona yardım etmeye sadece titanların en küçüğü ve efendisi Kronos (Saturn) yanaştı, annesinin de desteği ile babasına başkaldırdı. Bir gece deniz kenarında uzanan Uranos'a saldırdı ve erkeklik organını annesinin verdiği mızrak ile kesti. Tıpkı babası gibi gücün ve iktidarın verdiği sarhoşluktan gözü dönen Kronos annesine verdiği sözü tutmadı, kendi iktidarının son bulmasından korkup, annesi gibi toprak tanrıçası olan Rhea'dan (Kybele) doğan beş çocuğunu yuttu. Ancak bir tanesi, Zeus (Jüpiter), Rhea ve Ghaia'nın planları ile Kronos'tan korundu, gizlice büyütüldü. Zeus yetişkin bir tanrı haline geldiğinde Kronos'un babası Uranos'a yaptığı gibi annesinin desteği ile başkaldırdı. Tanrılar ve titanlar arasında yıllar süren savaşı başlattı. Ghaiaya bir söz verip kardeşleri ile birlikte onun ilk çocuklarını Tartaros'tan kurtardı. Kykloplar özgürlüklerinin bedeli olarak Zeus'a gök gürültüsü ve şimsekleri, Poseidon'a (Neptün) üç başlı mızrağı, denizlerin dalgasını ve depremleri son olarak Hades'e (Plüton) de görünmezlik miğferini verdi. Tanrılar titanlara karşı verdikleri mücadelede büyük bir üstünlük sağlayıp onları Tartaros'un derinliklerine hapsetti. Olympos dağının zirvesi ve yerin altı artık tanrı ve tanrıçalara aitti. Zeus gökyüzüne, Hades yerin altına, Poseidon denizlere, Demeter toprağa, Hera doğumlara, Hestia ise yuvalara hükmetti. Her biri insan soyu ile yakinen ilgilendi, kimi zaman onları cezalandırdı, kimi zaman ise ödüllendirdi. Tüm bu tanrılar insanlarda da var olan aşk, sevgi, nefret, korku, intikam, şefkat, mutluluk, gurur ve kin gibi duygu ve hisleri içlerinde barındırdılar. Göklerdeki, yerin yüzündeki ve altındaki, insan ırklarının yaşamlarındaki olayları yöneterek varoldular ve yok oldular (Hesiodos, 1977: 8-9; Rosenberg, 2003: 31-41).

NORS MİTOLOJİSİNDE TANRILAR

Nors, İskandinav, Kuzey Avrupa ya da Germen mitolojisi, dünyanın kuzeyindeki soğuk bölgelerde yaşayan toplumların ölümlü tanrılarının ve kahramanlarının hikâyeleri ile doludur. Nors mitolojisine göre başlangıçta uçsuz bucaksız boşluk olan Ginnungagap'tan başka bir şey bulunmuyordu. İlk olarak ateş diyarı Muspelheim oluştu

ardından da buz ve sis diyarı Niflheim meydana geldi. İlk yaşam ise bu iki diyarın

[69]