Sayfa:Türk Musikisi Antolojisi.pdf/9

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
TÜRK MUSİKİSİ ANTOLOJİSİ

9

dir. Bununla beraber, bilâhare bâtıni bir mahiyet alan bu tarikat mensubları arasında maruf bir bestekâra ve eserlerine tesadüf edilmiyor.

Musikişinaslarımızdan hiç birinin Bektaşîler tarafından vücude getirilen nefeslere beste yaptığı da XIX uncu asır sonlarına kadar görülmemiştir. Bu çok dikkate değer husus ta gösteriyor ki, Bâtınilik demek olan Bektaşîlik, müteşerri tarikatler arasına sokulamamıştır. Tekkelerde okunan ilâhîler, o tarikatlerin akîdelerini bâriz bir şekilde gösteren en kuvvetli vesikalardır.

“Sünnî” olan Osmanlı hükûmeti camiasında Bâtıni akidelerine sahib bulunan Bektaşîler, gizli bir teşkilât halinde ve mahdud bir zümre olarak tutunabilmişler, bu yüzden âyinlerini de gizli yapmaya mecbur kalmışlardır.

Bir Bektaşî olmak ihtimali olan ve XIII üncü asırda yetişen meşhur şair Yunus ise, katiyen bâtinî temayüllerine sahib olmadığı içindir ki “Sünnî” tarikat mensubları arasında hürmetle anılmış ve sevilmiş, bir çok eserleri de bestelenerek tarikat âyinlerinde yer almıştır. Esasen Yunus'un şiirleri, bilhassa XVI ncı asırda teşekkül etmiş olan “Bektaşî şi'ri” çerçevesine idhal edilemez.

“Bektaşi” âyinlerinde okunan nefesler, saz şâirlerinin veya onları taklid edenlerin besteledikleri mahsüllerdir. Elimizde güfte ve bestesi mevcud bir takım Bektaşî nefeslerinin şâirleri biliniyorsa da bestekârları mechuldür. Maamafih Bektaşî tarikatine mensub âşıkların yazdıkları nefesleri, ayni zamanda kendilerinin bestelemiş olmaları kuvvetle tahmin olunabilir. Fakat bütün bu bestelerde dinî bir vecid aramak beyhude bir emek olur. Bu şiirler, dinî olmak şöyle dursun, bilâkis dine karşı istihza eden bir edâyı taşırlar. Bu itibarladır ki, içkili ve sazlı âlemlerin musikisi olan bu tarzı, “lâdini musiki” meyanına almak, daha doğrusu “Âşık musikisi” çerçevesinde mütalâa etmek zaruridir.

Anadolu ve Rumeli'nin bazı köylerinde toplu bir halde bulunan Kızılbaşlar ve Alevilerin musikilerini de gene bu meyanda tedkik etmek kabil olabilecektir.

Kadirîlik, Rifaîlik, Bedevîlik, Şâzelîlik, Sâdîlik, gibi tarikatlerde ise sadece el ile vurulan “Kudüm”, zilsiz “Def”, “Düblek” gibi çalgılar bazı zamanlarda ve bilhassa bayramlara tesadüf eden zikir meclislerinde çalınmıştır. Diğer tarikat âyinlerinde ise münhasıran ses muiskisinin büyük bir yer aldığını görmekteyiz.