Sayfa:Türk Musikisi Antolojisi.pdf/13

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

TÜRK MUSİKİSİ ANTOLOJİSİ 13

Mevlid'i muhtelif kimselerin, muhtelif asırlarda besteledikleri de muhakkaktır. Netekim “Hayhay” lı ve “Salât” lı iki Mevlid bestesinin yakin zamanlara kadar unutulmadığını, hatta bazı kısımlarını hâlâ bilenlerin bulunduğunu görüyoruz.

Mevlid'den sonra en çok şöhret kazanan eser, Malkaralı Yazıcıoğlu Mehmed 'in 853 (M. 1449) de yazdığı Muhammediye 'dir... Muhtelif zamanlarda, muhtelif şahsiyetler tarafından bestelenen bu eserin de ilk defa XV nci asır içinde bestelenmiş olması memuldür.

Tamamiyle şer'i bir mahiyet arz eden Muhammediye, halk arasında da münevver zümre arasında da büyük bir takdirle karşılanmıştır.

Lâtifi, onun için, “Ulûm-i zâhirede mütebahhir ve ilm-i bâtında ve fenn-i tasavvufda müteferrid idi” dedikten sonra şunları da ilâve etmektedir:

“Kitâb-ı Muhammediyye ki kavâid-i te'lifi ve mebâni-i tasnifi on iki dürlü ilmin netâyici üzere mübtenî ve zâhir ve bâtında ne kadar tefsir ve tahkik var ise mecmû'unun hulâsısı üzere mebnîdir. Tarîk-ı va'z u nasîhatde kemâl-i sıhhat üzre olmağın müfessirîn ve muhaddisîn katında makbûl ve müsellem ve habt ü hatâdan aslah ve eslemdir.”

Yalnız Türkiye dahilinde değil, bir çok Türk - İslâm memleketlerinde; meselâ Kırım'da Kazan'da ve Başkurd Türkleri arasında geniş bir şöhret kazanan bu eser, uzun asırlar, büyük bir hürmetle okunmakta devam etmiş, ve “Muhammediyeci” likle tanınmış bir takım şahsiyetler yetişmiştir.

Dinî Türk musikîsinin müşterek bir çok vasıfları olmakla beraber, cami ve tekke musikîlerinde ayrı ayrı üslûb ve tavırların bulunduğu da muhakkakdır.

Cami musikîsi daha ziyade zâhidane bir mahiyeti haizdir. Tekke musikîsi ise, tasavvufî bir lirizmi ihtiva etmektedir. Bununla beraber muhtelif tarikatlerin musikîlerinde de bazı hususiyetler, bir takım incelikler vardır.

Faraza Anadolu Türkleri arasında en çok yayılan Halvetilik 'de ve kollarını teşkil eden Bayramîlik, Ahmedîlik, Sünbulîlik, Gülşenîlik, Sinanîlik, Şabanîlik, Şemsîlik, Uşşakîlik gibi tarikatlerde ve Kadirîlik ile Halvetiliğ 'in birleşmesinden husule gelen Eşrefîlik 'de “Devran” yapıldığı için musikîlerinde de coşkun bir hareket mevcuddur. Bu ezgilerde insanı raks etmeğe mecbur eden bir âhenk-