Sayfa:Pandemi Döneminde Öğrenci Olmak.pdf/6

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRENCİ OLMAK
6

Uzaktan eğitime erişebiliyor musunuz? Ailenin geçim kaynakları pandemiden etkilendi mi? Yoksa siz de çalışmaya başladınız mı?

Salgın döneminde ortaya çıkan ekonomik koşullar, okulların erken kapanması, uzaktan eğitime geçilmesi ve sosyal güvenlik mekanizmalarının kısıtlılığı gibi nedenlerle küresel olarak çocukların daha fazla oranda ve daha erken yaşlarda çalışmaya başladığını ortaya koyan raporlarla karşılaşmaktayız. Özellikle kırılgan gruplarda bu dönemde ekonomik kırılganlıkların arttığı, direncin kırıldığı ve ne yazık ki çocuk emeğinden elde edilen kazancın aile bütçesi içindeki yerinin arttığı görülmektedir. Bunun sonucu olarak da çalışma yaşının düşmesi, okul devamsızlığı ve terklerin artması ve kalıcı hale gelmesi toplumları bekleyen önemli bir risk faktörü.

Kalkınma Atölyesi'nin pandemi koşullarının kırılgan gruplara etkisini araştırdığı çalışmalardaki bulgular; salgın öncesinde halihazırda okula devam edebilen çocukların dahi salgınla birlikte ortaya çıkan ihtiyaçlar ve Türkiye'de özellikle teknoloji bağımlı bir süreçle ilerleyen uzaktan eğitim nedeniyle uzaktan eğitime dahil olamadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Kırılgan gruplardaki çocukların, hem yaşam ortamlarında altyapı sorunlarıyla karşılaştıkları (elektrik, internet vb.) hem de televizyon, bilgisayar ve akıllı telefon gibi temel uzaktan eğitim araçlarına sahip olmadıkları görülmektedir.

Toplumsal koşullar ve yaşanan ortak tarih, bir kuşağın bireylerini birbirine yaklaştırır ancak hem güzel günler hem de krizler, bireysel olarak benzersiz bir biçimde yaşanır. Bu durum 2000 yılından sonra doğan Z kuşağı için de geçerlidir. Hepimiz aynı pandemi döneminden geçerken farklı koşullar altında farklı deneyimler yaşandığını unutmamalıyız, hele ki bu kuşağın üyesi gençlerin ve çocukların Türkiye nüfusu içerisindeki toplam oranının %29, Şanlıurfa'da %50, Şırnak'ta %48, Ağrı, Muş ve Siirt'te %46 olduğunu hatırlarsak. Bu durumda, pandeminin sonuçlarından ne kadar çok genç ve çocuğun etkilendiğini, ülkemizin zengin kültürel ve coğrafi çeşitliliğini, farklı sosyo-ekonomik şartlarını düşünürsek mektupların ne kadar kıymetli olduğunu anlarız.

Kuşak sosyolojisi çalışmalarına göre bireylerin "duygu, düşünce ve davranışlarına", içinde bulundukları tarihsel, sosyal, ekonomik vb. değişimler etki eder ve bu da onların içinde yaşadıkları dünyayı nasıl yorumladıklarını biçimlendirir. COVID-19 salgınından önce ve salgın sırasında iki faz halinde gerçekleştirilen ve içinde Türkiye'nin de olduğu 43 ülkeden toplam 18.400 Y ve Z kuşağı mensubunun yer aldığı bir araştırmaya göre pandeminin yaşamlarımızda yarattığı radikal değişimden en çok genç jenerasyonun etkilendiği ancak yine de yaşa-