kabailinin dahi Afganlılara iştirak ettiğini ve bu yüzden İngiliz askerlerinin dahile çekilmeğe mecbur olduğunu gazeteleri itiraf etmişlerdir.
d) Suriye’de ve Irak’ta İngilizlerin ve ecnebilerin tahakküm ve idâresinden tekmil Arabistan hal-i galeyândadır. Arabistan’ın her yerinde ecnebi boyunduruğu reddolunuyor. Yalnız refah ve saadet-i memleket için ecnebilerin iktisadî, umranî, medenî vesâitinden muâvenete rıza gösteriliyor. Bağdat ve Şam ictimâ-ı umumîleri her tarafa bu kararı neşretmiştir.
e) Ahîren devletler arasında hâsıl olan rekabet münasebetiyle İngilizlerin Kafkasya’dan kâmilen çekilmesine karar verilmiş ve tatbikat bir müddetten beri başlamıştır. İtalyan kuvvetlerinin Batum tarîkiyle Kafkasya’ya gelmesi mukarrer ise de İtalya’daki ve Kafkasya’daki ahvâl-i dahiliye münasebetiyle bu kararın tatbikinden korkuyorlar.
f) İstiklâl-i millîlerini tehlikede gören ve her taraftan istilâya ma’rûz kalan Rus milleti bu tahakküm-i umumîye karşı bütün efrâd-ı milletinin kudret-i müşterekesiyle çarpışıp ve umûmun malûmu olduğu vechile bu kuvvet kendi memleketleri dahilinde galebe çalmış ve kendi üzerine musallat olan milletleri de daire-i nüfûz ve sirâyetine almakta bulunmuştur.
g) Şimalî Kafkas, Azerbaycan ve Gürcistan birbirleriyle ittihâd ederek mevcudiyet-i milliyeleri aleyhine yürümek isteyen Denikin ordusunu harben tazyik ve Karadeniz sahiline sürmüştür.
h) Ermenistan’a gelince: Bir fikri istilâ perverde eden Ermeniler, Nahcivan’dan Oltu’ya kadar bütün ahali-i İslâmiye’yi tazyik ve bazı mahallerde katliâm ve yağmagerlikte bulunuyorlar. Hudutlarımıza kadar İslâmları mahva mahkûm ve hicrete mecbur ederek vilâyât-ı şarkiyemiz hakkındaki emellerine doğru emniyetle takarrüb etmek ve bir taraftan da 400 bin olduğunu iddia eyledikleri Osmanlı Ermenisini bir istinâdgâh olmak üzere memleketimize sürmek istiyorlar.
Karadeniz’in garp tarafındaki vakayie gelince, Macar ve Bulgarlar memleketlerinin mühim kısmını istilâ etmek isteyenlere karşı bütün mevcudiyet-i milliyeleriyle çarpışıyorlar.
Meriç nehri garbında yani Balkan Harbi’nden evvel devletimizin malikânesi olan Garbî Trakya’nın Bulgarlardan alınarak Yunanlılara verilmesi Düvel-i İtilâfiye’ce karar-gîr olmasından nâşi harekât-ı tatbikiye başlamış ve Yunan işgal kuvvetlerine karşı Bulgar Kuvâ-yı Milliyesi tarafından takviye edilen Bulgar kuvvetleri Garbî Trakya mıntakası dahilinde verdikleri muharebat neticesinde mütaaddit Yunan fırkalarını defetmiştir.
Vaziyet-i hususiyemize gelince: Daha Dersaadet’ten çıkmadan evvel vatan ve milletin çare-i tahlîsi hakkında birçok ricâl-i mes’ûle ve muktedire ile görülmüştü. Pâyitahttaki münevverânın ve din ü devlete hizmetleri mesbûk zevât-ı âliyenin mesâi-i masrûfeleri kıymettar olmakla beraber tesir ve murakabe altında mahsur bir muhît; kendilerini daima tehdit ve akametle müteessir etmektedir. Her halde mukadderâta hâkim bir idâre-i milliyenin müdahaleden masûn bir surette zuhûru ancak Anadolu’dan muntazardır. Buna istinâdendir ki, bir şûrâ-yı millînin vücudunu ve ancak kuvvetini irâde-i milliyeden alacak mes’ûl bir hükümetin mevcudiyetini talep etmek bilhassa son zamanlarda pâyitahtın hemen tekmil tabakat-ı mütefekkirîni için bir fikr-i sâbit halini almıştır.
Şurada acıklı bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ve birçok propagandalar cereyân ediyor. Bundaki gaye pek âşikârdır ki, hareket-i milliyeyi akîm bırakmak, âmâl-i milliyeyi felce uğratmak, Yunan, Ermeni âmâlini ve bazı aksâm-ı mühimme-i vatanı işgal gayelerini teshîl etmektir. Bununla beraber her devirde, her memlekette ve her zaman zuhûr ettiği gibi bizde de kalb ve asabı zayıf, gayr-i müdrik insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve menfaat-i şahsiyesini vatan ve milletinin zararında arayan esâfil de vardır. Şark umûrunu tedvîrde ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek mâhir olan düşmanlarımız memleketimizde bunu adeta bir teşkilât haline getirmişlerdir. Fakat mukaddesâtının gaye-i necâtiyle çırpınan bütün millet işbu tarîk-i azim ve mücahedesinde her türlü mevânii, muhakkak ve mutlaka kırıp süpürecektir. Bütün bu gayeleri istihsal için vakf-ı âmâl eyleyen millet-i necîbemizin içinde bir ferd-i millî gibi çalışmaktan mütehassıl zevk ve mübahatı burada şükran ve mefharetle arz eylerim.
En son olarak niyazım şudur ki, Cenâb-ı Vâhibü’l-âmâl Hazretleri Habib-i Ekremi hürmetine bu mübarek vatanın sahip ve müdafii ve diyanet-i celîle-i Ahmediyenin ilâ yevmi’l-kıyâm hâris-i asdakı olan millet-i necîbemizi ve makam-ı saltanat ve hilâfet-i kübrâyı masûn ve mukaddesâtımızı düşünmekle mükellef olan heyetimizi muvaffak buyursun!
Amin.
Dün intişar eden 23 Temmuz 35 tarihli ajansta zât-ı sadâretpen âhîlerinin/sadaretpenâhînin Anadolu’da iğtişâş zuhûr ettiğine ve Kanun-ı Esasî’ye muhâlif olarak Meclis-i Meb’ûsân namı altında ictimâât vuku bulduğuna ve hukuk-ı şehriyarî ve menâfi-i âliye-i vataniyeye muhâlif olan bu hareketin memûrîn-i mülkiye ve askeriye tarafından men’i icap edeceğine dair vilâyât ve elviye-i müstakilleye tebliğ kılınan beyânâtını, hal-i in’ikadda bulunan Kongremiz huzurunda kemâl-i hayret ve telehhüfle mevzu-i bahis eyledik. Cenâb-ı Hakk’ın bir lutf-ı mahsusu olarak millet-i necîbelerinin avâkıb-ı umûru derk ve teyakkun eylemesi cihetiyle en sakin zamanlarda bile emsaline tesâdüf edilemeyecek derecede sükûn ve asayişe mazhar olan vatanımızın hükümet-i seniyemizle Düvel-i İtilâfiye arasında akdedilen mütarekenamenin yirmi dördüncü maddesi ahkâmına ithal edilmesini adeta temîn ve teshîl edecek mahiyette bulunan beyânât-ı vâkıânın devlet ve memleketin mes’ûliyet-i mutlakasını deruhde buyuran zât-ı sâmîleri/zât-ı sâmî lisanından sudûru muvacehe-i millette gayr-i kabil-i af ve telâfi netâyic-i müellime tevlîd edebileceğine kanaat ederek hakikate bi’l-külliye mugayereti ecnebilerin de taht-ı tasdikinde bulunan işbu meselenin lisan-ı kat’î-i devletle tekzîbini istirham eyleriz. Makam-ı uzmâ-yı hilâfet ve Saltanata/Saltanatlarına ilelebed mutî ve münkat olacağını her suretle teyid ve tecdit eyleyen ve akıbetin havf u dehşeti önünde millî hissiyât ve efkârını irâe eylemek üzere ictimâ eden ve mümessili bulundukları vilâyât-ı şâhâne/şâhâneleri efkârını bi-hakkın temsil eyleyen