Sayfa:KÜTAHYA’DA DERLENEN MEMORAT ÖRNEKLERİ ÜZERİNE İNCELEME.pdf/10

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

hareketleri görünen yatırlar da mevcuttur (KK-2). Gaybi Sultan Tekkesi civarında ise aksakallı ve beyaz giyimli dedeleri görenler olmuştur (KK-25). Şehit mezarlarının bulunduğu yerlerde o civarda yaşayan kişiler farklı suret ve zaman dilimlerinde görünebilmektedir (KK-20). Ya da önceden yaşadığı yerleri kimseye zarar vermeden ama varlığını hissettirerek dolaşabilmektedirler (KK-2).

Yatır evliya ve şehitlere dair anlatılan memorat örneklerinde olayların yaşanma zamanı ve şekli farklı farklıdır. Bu şahsiyetler hem gündüz (KK-2, KK-19), hem de gece saatlerinde insanlara görülebilirler (KK-20,KK-22,KK23,KK-25). Bir dudağı yerde bir dudağı gökte (KK-19), normal insan suretinde (KK-20), beyazlar içinde, aksakallı, asalı bir ihtiyar (KK-22, KK25), karartı, ses, ışık, siluet (KK-2,KK-26) şekillerinde görülmüş ya da varlıklarını hissettirmişlerdir. Rüya yoluyla iletişim kurarak uyarıda da bulunabilirler (KK-5,KK-21). Kızdıkları bir olay yaşarlarsa buna sebep olanları büyük küçük demeden korkutabilirler ya da cezalandırabilirler (KK19, KK-21).

Yatır, evliya, şehit ile kurulan iletişimi içeren anlatı örneklerinden bazıları şunlardır:

Taşköprü mahallesinde bir matbaa vardır. Matbaanın bahçesinde Arap Dede adlı şahsın yattığı bir türbe vardır. Arap Dede mahallede içkiye düşkün kişilere görünür ve onları korkutarak içki içmelerine mani olurdu. Bizim evimizle yatırın duvarı birdir. Çocukken buraya piknik yapmaya giderdik. Yatırın bahçesinde piknik yaptığımız bir gün birden Arap Dede’yi gördük. Arap Dede’nin ayağında takunya ve kolunda da havlusuyla abdest alamaya gidiyordu. Yüzüne baktığımızda bir dudağını yerde bir dudağını gökte gördük. Arap Dede kardeşimi kolundan tutarak bahçeden dışarıya doğru fırlattı. Hepimiz korkudan dışarı kaçtık. Bahçe duvarının dışından onu izledik (KK-19).

Bizim ev şehitliğin karşısında. Kardeşimle karşılıklı kanepelerde uyuyorduk. Bana seslenmesiyle uyandım. Abla bak orda biri var diye bağırıyordu. Kalktım baktım kimse yok. Annemler sesimize geldi. Onlar da baktı kimseyi göremediler ama kardeşim ağlayarak orada nasıl göremezsiniz diye bize kızıyordu. Onu sakinleştirmemiz zaman aldı (KK-20).

Meydan mahallesindeki marketin karşısında eskiden yatır bulunmaktaymış. Evi yatırın hemen yanında olan bir hanım kullandığı sıcak suyu götürüp buraya dökermiş. Buradan yatan zatta bundan çok rahatsız olmuş ve kadının rüyasına girerek “sen bizi çok rahatsız ettin, biz buradan gidiyoruz sen de ev yüzü görme inşallah” demiş. Bu olaydan sonra orada yatan zatın başka yere gittiğine inanılmış. Rüyayı gören kişi de çok pişman olmuş, geri kalan ömründe ev sahibi olamamış ve bunun sebebini mübarek zata verdiği rahatsızlık olarak belirtmiş (KK-21).

Kızımla birlikte gece komşuya oturmaya gittik. Eve dönerken kabristan yolundan gelen bir kurt saldırmak için bize doğru koşmaya başladı. Can havliyle kızımı sırtıma aldım ve koşmaya başladım. Kızım çok korktu ve çığlık atmaya başladı, kaçarken bir ayakkabısını da düşürdük. Tam bu olaylar yaşanırken bizim mahallede bulunan tekkeden beyaz giyimli, aksakallı ve asalı biri görülür. Hatta kızımın düşen ayakkabısını da asasının ucuna takarak bana uzattı (KK-22).

Öğrencilerimin anlattığı bir olaydır. Olayı yaşayan kişi kendi gözleriyle görmüş. Menderes Caddesi üzerinde iki adet türbe bulunmaktadır. Bu türbede yatan zatlardan biri Ali Dede diğeri de İbrahim Efendidir. Burada yatan kişilerin 17 Ağustos

562