Sayfa:KÜTAHYA’DA DERLENEN MEMORAT ÖRNEKLERİ ÜZERİNE İNCELEME.pdf/9

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış

ambarların dolup taşmasıyla anlaşılmıştır. Halk arasında yaygın olan inanışlardan birisi de Hızır’ı gören ve yardıma uğrayan kişilerin bunu kimseye anlatmamalarıdır. Kaynak kişiler bu kurala uymadıkları için kendilerine bahşedilen bereketten faydalanamamışlardır (KK-18). Hızır ile kurulan iletişimi içeren anlatı örneği şu şekildedir:

Buğdayların hasat zamanı tarlada çalışıyorduk. Ambarlarımız dolmamış, buğdayımız o yıl az olmuştu. Biz çalışırken yaşlı ve bitkin bir adam yanımıza gelerek su istedi. Eşim suyu getirip yaşlı adama içirdi. Suyu içtikten sonra gitti. Biz çalışmaya devam ediyorduk, tekrar ambara gittiğimizde her yerden buğday fışkırıyordu. Gelen kişi Hızır’dı. Hızır gören kişinin anlatmaması lazım ama biz birkaç kişiye anlattık. Böyle olunca da tüm buğdaylar böceklendi ve hayrını göremedik (KK-18).


1.1.5. Yatır, Evliya ve Şehitlerle Kurulan İletişimi İçeren Anlatılar

Türk halk kültüründe tabiatüstü güçlerinin olduğuna inanılan yatırlar, evliyalar ve şehitler önemli yer tutmaktadır. Bu varlıkların dünya âleminden bedenen göçtüklerine fakat ruhaniyetlerinin ve insanlara olan yardımlarının devam ettiğine inanılmakta ve Allah’ın rızasını kazanmış bu kullara saygısızlık yapmaktan ve onları kızdırmaktan kaçınılmaktadır (Çobanoğlu, 2003: 165-166). Eski Türk inanışlarındaki ölmüş ataların kendi kavmine fayda sağlaması onlara yardımda bulunması olan atalar kültünün fonksiyonu İslamiyet sonrasında velilerin kerametleriyle insanlara yardımda bulunması şeklini almıştır (Balaban, 2015: 92).

Çalışma kapsamında yatır, türbe ve şehitlerle ilgili on adet memorat örneği incelenmiştir. Bu örneklerden iki tanesi rahatsız edilen yatır sahiplerinin bunu yapanlara gerçek ya da rüya âleminde görünmesi şeklindedir (KK-5,KK-19,KK-21). Şehir halkı tarafından anlatılan pek çok memorata konu olan Arap Dede, yatır çevresinde oynayan çocuklara korkunç bir varlık olarak görünmüştür. Görünme şekli ve davranışıyla çocukları cezalandırmıştır (KK-19). Bir diğer örnekte ise yatırın bulunduğu yere sıcak su döken bölge sakininin rüyasına girerek ona kızması, hatta beddua etmesi şeklindedir (KK-21). Rüya yoluyla hem hâne halkını varlığından haberdar etmiştir hem de bulunduğu mekândaki ağacın kesilmesine mâni olmuştur (KK-5).

Yatır ve evliyalar darda kalmış insanlara görünür ve onlara yardım ederler (Çobanoğlu, 2003: 166). Kurdun saldırısına uğrayan anne ve kızını o civardaki tekkede yatan ulu zat kurtarmıştır (KK-22). Kütahya’da halk arasında yaygın olan inanışlardan bir tanesi de yatır ve türbelerin şehri her türlü afet ve felaketten koruduğuna dairdir. 17 Ağustos depreminde Menderes caddesinde bulunan Şeyh Ali Dede ve İbrahim Efendi de bu inanışa uygun şekilde civarda oturan kişiler tarafından görülmüştür. Bu iki zat, deprem anında toprağın kalkmaması için caddenin sağını ve solunu tutmuşlardır (KK-23). Huysuz çocukların iyileşmesi ve huy değiştirmesi, sakinleşmesi için de insanlar türbeye başvurmaktadırlar (Aday, 2018: 145). Şeyh Ali Türbesi de bu amaçla ziyaret edilen kutsal mekânlar arasındadır. Bu civarda oturanlar, ara sıra bu türbeden orada bulunan zatların sesini duyduklarını beyan ederler (KK-26). Sesin yanı sıra siluet şeklinde
561