Sayfa:KÜTAHYA’DA DERLENEN MEMORAT ÖRNEKLERİ ÜZERİNE İNCELEME.pdf/11

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
depreminde yattıkları yerden kalkarak bir elleriyle caddenin sağını bir elleriyle de solunu tutmuşlar ve toprağın kalkmasına müsaade etmemişlerdir (KK-23).

Biz küçükken karşı komşumuzun avlulu bir evi vardı. Oyun oynarken avlunun dip kısmında başka bir komşunun evi vardı. Bu evin yanında bir yatır vardı. Yedi metreye bir buçuk metre boyutunda etrafı taşlarla çevrilmişti. Orada bir askerin yattığı söylenirdi. Bu asker genç yaşta şehit olup gençliğine doymadan göçtüğü için ara sıra kalkıp dolanırmış. Yatırın yanındaki eve uğrarmış. Bizim bu evin köşesinde oyun oynadığımız bir gün evin sürgülü olan camı birden açıldı. Ev sahibi olan kişi de bizim yanımızdadır. Nene birden bağırdı “duvar dibine çömün” dedi. Karartı gördük ve bu karartı pencereden içeriye girdi. Pencereyi kapattı. İki adımda karartı odadan odaya geçti. Sonra sokak kapısına geldi ve çıkıp gitti. Kapı kapandıktan sonra nene bize “kalkabilirsiniz” dedi. Biz bu karartının gezdiğini kendi gözümüzle gördük ve evde gezerken tahtalardan çıkan sesi kulağımızla duyduk. Bazı gecelerde eve gelip evin içinde gezdiğini evde yaşayan nene anlattı ( KK-2).

Eski evimizin arkasında yatır bulunmaktaydı. Bu yatırdan gece dua sesleri ve ışık gelirdi. Siluet şeklinde hareketlerini mahalle sakinleri görürdü. Yatırın üzerine koruması için etrafına ve üst kısmına tahtalar gerilmişti. O tahtaların geceleri parçalandığını görürdük. Sabah gidilip bakıldığında her şey normal görünürdü. Daha sonra o yatır başka bir araziye taşındı (KK-2).

Seyitömer köyünde meydana gelen bir olaydır. Orada devasa makina bulunmaktadır. Bu makina on, on beş katlı apartman büyüklüğündedir. O yüksek duvarlarda açık ocakta kömürler çıkarılır. Termik santralin kömür duvarlarından birinde bir olaya tanık oldum. Bizi santralden aradılar ve gazeteci olarak görmemizi istedikleri bir olay olduğunu söylediler. Biz de dönemin belediye başkanıyla beraber gittik. Olay şöyle olmuş: Gece yarısı o dev gibi büyük olan makina durmuş. Hiçbir sorun yokken çalışmamış. Teknik servisten sorumlu kişiler, makine mühendisleri yataklarından kaldırılarak çağrılmış. Ne yaptılarsa makinayı o gece çalıştıramamışlar. Tam gün ışırken kömür duvarında kireç renginde, damar şeklinde Arapça yazı olduğu görünmüş. Biz gittiğimizde “ente mübareke” yazısını gözlerimizle gördük ve okuduk. Benzetme harfler falan değildi, gayet net okunuyordu. Orada makine mühendisi olan bir çalışan vardır. Bu olaydan çok etkilendi ve “ben inancı zayıf birisiyim ama artık başımı secdeden kaldırmam, böyle bir olayın yaşanması mümkün değil” dedi. Oradaki yazıyı görüntüledik ve harflerden birini belediye müzesine getirdik. Orada hala sergilenmektedir (KK-29).

Bazı geceler Gaybi Sultan Tekkesi civarında beyaz giyimli, aksakallı dedeler görüyorum (KK-25).

Şeyh Ali Efendi Türbesi’ne cuma vakti huysuz çocuklar götürülür. Çocuklar “huyumu koydum” derler, sonrasında adak dağıtılır. Civarda oturanlar bu türbeden ara ara sesler duyarlarmış (KK-26).

Evimizin bahçesinde yaşlı bir armut ağacı var. Evimizi genişletmek için bu ağacı kesmek istedik. Tam niyetine düştüğümüz vakit rüyamda bir aksakallı gördüm. Bana “ağacın altında yatır var sakın ağacı kesmeyin” dedi. Bu rüyadan sonra ağacı bir müddet daha kesmedik. Belli bir müddet sonra oturduğumuz evi genişletmek için gene ağacı kesmenin niyetine düştük. Bu sefer rüyamda aksakallı zatı ağaca sarılmış bir vaziyette gördüm. Bu rüyadan sonra ağacı kesme fikrinden tamamen vazgeçtik. Son rüya olayından sonra ağacın altında her yıl tutmaç çorbası kaynatıp dağıttık (KK5).


1.1.6. Mezarlıkta Yatan Mevtalarla Kurulan İletişimi İçeren Anlatılar

“Mezarlar, bu dünyadan göç eden insanların geride bıraktığı en önemli işaretlerden biri olup iki dünya arasındaki kapı olarak

563