Muhammed Mehdi-i sâhib zamânm
Mutî’em emrine ferman-berîyem
Havâric Hânedân’ın düşmenidir
Zarûretten der ol men Hayderîyem
Tevellâ kılmışam Âl-i abâ’ya
Havâric gözlerinin hanceriyem[1]
Hüseynî’yem Yezîd’e lâ’netim var
Ezelden men düçâr-ı Hayberi’yem
Hatâyî'yem bugün meydân içinde
Hakîkat ehlinin serdefteri’yem[2]
Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
Yer yoğ iken gök yoğ iken tâ ezelden var idim
Gevherin yekdâ nesinden ileru perkâr idim
Gevheri âb eyledim tuttu cihânı serbeser
İns ü cinni arş ü kürsî yaradan Settâr idim
Girdim âdem donuna sırrımı kimse bilmedi
Men o.Beytullah içinde tâ ezelden vâr idim
On sekiz bin âlemi gezmiş idim Cercîs ile
Derya altındaki saçı kızdıran envâr idim
Ol zamanda ben anın sırrın bilirdim ol benim
Anın içün Hak ile hem sırr idim esrar idim
Ey Hüseynî hârici lâm ile bozdu postumu
Gâh Mansur donuna girüp Enelhak dâr idim
Ey Hatâyî Hak’kı bilüb tanımışam bî güman
Anın içün ol yarattı ben ana inkâr idim[3]
- ↑ Hüseynî’yem Ali’nin çâkeriyem: Nüsha.
- ↑ Mit. Alm. K. Mc. No. 543, 631, 785, Yahya Efendi K. No. 3903. 3u manzume, yanlış olarak, bazı mecmualarda Nesîmî veya Hüseynî namına kaydedilmiştir. Hattâ Nesimînin bazı yazma divanlarma da nasılsa dercedilmiş buluyoruz. Bir mecmuada ise hem Hatâyı adına yazılmış hem de sonuna şu ilâve edilmiştir;<brn>Nesîmî’yem cihanda ne gamım var
Hakikat milkinin serdefteriyem. - ↑ Divan, Mlt. Alm. K. Mc. No, 631