—Mefâîlün mefâîlün faûlün-
Ezelden aşk ile dîvâne geldim
Erenler rengine[1]boyane geldim
Senin gönlüme büründü hayâlin
Nigâhm uyhudan uyane geldim
Ezelden aşk ile ben lâmekânem
Didâre müştakam seyrâna geldim
Kulum kulluğumun noksânı çoktur
Kerem kıl lûtf ile ihsâne geldim
Menem bunda Hatâyî Hayderoğlu
Kalender deryişem meydâne geldim[2]
-Mefâîlün mefâîlün faulün-
Ezelden aşk ile dîvâne geldim
Yerim meyhânedir mestâne geldim
Hezâran dona girdim ben dolandım[3]
Bu gün hasm ile ben meydâne geldim
İmâmımdır benim ol Şâh-ı merdan
Bugün nesl-i Ali dîvâne geldim
îmam aşkma çalaram kılıcı[4]
Münafık kırmağa merdâne geldim
Menim bunda Hatâyî Hayder oğlu
Çü İsmail gibi kurbâne geldim[5]
Fâiîâtün fâilâtün fâilâtün fâilün-
Cümle eşyada zuhûr eden kelâmımdır benim
Hil’at-i arz u semâ sırr-ı kıyâmımdır benim
Vâkıf oldum çün zemîn ü âsmânm sırrına[6]
Cismimin sultânıyem âlem gulâmımdır benim