Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/47

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

sahip olan bir grup mensubuna yönelmiş fili bir saldırı, aşağılayıcı bir muamele veya söyleme maruz kalması gerekmektedir. Söz konusu bu aşağılayıcı muamele ve söylemler mağdurun içinde bulunduğunu düşündüğü gruba karşı duyulan bir önyargıdan kaynaklı olmalıdır[1]. Bu şartların varlığı halinde nefret suçundan söz edilebilecektir. Genel kabule göre; mağdurun içinde bulunduğu toplum ya da grup failin düşündüğü grup olmasa dahi eylemin bu şekilde gelişmesi ve bu amaca özgülenmesi sebebiyle yine de nefret suçu olarak nitelendirilecektir.

Yapılan nefret suçu tanımlarından anlaşılacağı üzere; bu suç, iki temel unsuru barındırmalıdır. Öncelikle ceza yasalarında var olan bir suçun sübut bulması gerekir. Bu suç ise çoğunlukla şiddet içeren veya bir saldırı tehdidini barındıran bir suçtur. Suçun oluşabilmesi için gerek olan ikinci unsur ise nefret veya önyargı saikinin varlığıdır.

Önyargı suçları olarak da anılabilen nefret suçları, içinde nefret veyahut önyargı saiki bulundurması sebebiyle diğer suçlardan ayrılmaktadır. Failin önyargısının belirlenmesi bu suçun tespiti için önemlilik arz etmektedir. Fakat önyargının belirlenmesi son derece zordur. Bu nedenle dayanılan deliller saikin belirlenmesine yardımcı olacaktır. Önyargının, bu suçun işlenmesinde ne derece etkisi olduğu yahut suçun işlenmesini ne derece kolaylaştırdığı tartışılmalıdır. Ancak böylece önyargının suçun işlenmesinde ne kadar belirleyici olduğu anlaşılabilir. Aksi halde bu suçun, nefret suçu olmasından söz edilmesi yerinde olmayacaktır[2]. Fakat yine ceza yasaları ile suç olarak belirlenmiş bir eylemin varlığından söz edileceği için, suç artık yalnızca bir nefret suçu olarak ifade edilemeyecektir. Eylemin hukuka aykırılığı devam etmektedir.

Nefret suçunda zarar vermek kastı güdülen, hedef alınan; bir kişi, grup ya da belli birtakım özellikleri haiz bir topluluğa ait bir mal olabilir. Burada uluslararası boyutta korunan ve kişilerin sahip oldukları bazı karakteristik özelliklerin varlığı aranacaktır. Çünkü failin bizzat mağdurun şahsına yönelik bir zarar verme kastı bulunmadığından, nefret suçlarında çoğu zaman fail mağduru şahsen tanımamaktadır. Önemli olan mağdurun sahip olduğu özellikler ile içinde bulunduğu topluluk yahut tercihleri olacaktır. Nefret suçlarının devletler nezdinde kontrol altına alınmaması halinde, toplum temelinde birçok şiddet olayına vücut verebilecek ciddi bir potansiyelin varlığından söz edilebilecektir. Bu


  1. Çolak, Ö.; Eşcinsellere Yönelik Nefret Suçları ve Toplumun Bu Suçlar Kapsamında Faile ve Mağdura Yönelik Tutumları, s.1 www.yoktez.gov.tr (E.T.: 25/01/2019)
  2. Çolak, s. 4.
35