Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/43

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

özgürlükler yalnız ve ancak kamu yararı, düzeni gibi meşru sebeplerle, devlet eliyle sınırlandırılabilir. Haklı nedenin ayrıca amaca uygun, anlaşılabilir, adil ve makul olması gerekir[1]. Aksi halde maddi eşitliğe aykırı bir düzenlemeye ilişkin meşru bir sebebin olmayışı eşitlik ilkesinin ve dolayısı ile hukuk devleti ilkesinin de ihlali niteliğini taşır.

1.2.2.2. Ayrımcılık yasağı kapsamında farklı muamele kavramı

Farklı muamele aynı veya benzer durumda olan bireyler arasında haklı bir sebebe dayanmayan aynı olmayan her türlü davranış olarak tanımlanabilir. Böyle bir farklı muamelenin varlığı ayrımcılık kapsamında değerlendirilir. Farklı muamelenin ayrımcılık olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle aynı durumda, şartta veya benzer özelliklere sahip bireylerin olması ve bu muamelenin haklı bir nedene dayanmamış olması gerekir. Tıpkı maddi eşitlikte bahsettiğimiz gibi, kamu yararı, düzeni ya da genel sağlık gibi haklı bir sebebin varlığı, söz konusu farklı muameleyi meşru kılar. Çünkü bu farklı muamelenin amacı meşru olup ayrım yapma kastı barındırmamaktadır. Yine eğer, farklı muamele eşitliği ortadan kaldırmak amacına özgülenmişse bu farklı muamele de meşru kabul edilir. Hatta bazı hallerde farklı muamele zorunlu bile olabilir. Bunun en güzel örneği pozitif ayrımcılıktır[2].

Farklı muamelenin meşru ve haklı göründüğü durumlarda kanımızca aynı durumda bireylerin varlığından değil farklı karakteristik özellikleri barındıran bireylerin varlığından söz edilmelidir. Ayrımcılık yasağı herkese mutlak eşit ve simetrik muamele yapılmasını öngörmemektedir. Bu sebeple belli kişilere veya gruplara makul ve nesnel ölçütlere dayanılarak farklı muamele yapılması mümkündür. Ayrımcılık yasaklanırken mevcut ayrımcılığın önlenmesi için ve gerekli olduğu durumlarda geçici, özel birtakım önlemlerin alınması meşru kabul edilebilmektedir. Bu durum, ayrımcılık yasağının ihlali olarak görülmemektedir. Maddi eşitlikten söz edildiği takdirde farklı durumda olanlara farklı


  1. AYM 17.05.2012 tarihli 2011/37 E. ve 2012/69 K. sayılı 5271 sayılı kanun ile ilgili kararında “Durumlardaki değişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı nedenlere dayanılarak, yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi, Anayasa'nın eşitlik ilkesinin çiğnendiğini göstermez. Diğer yandan kamu yararı veya haklı nedenle getirilen farklı düzenlemelerin; anlaşılabilir, amaçla ilgili, adil ve makul olması gerekir. Kamu yararı veya haklı nedene dayanılarak yapıldığı öne sürülen farklı düzenlemelerin bu üç ölçütten birine uymaması durumunda eşitlik ilkesinin korunduğu söylenemez.” ifadesi yer almaktadır. https://www.sinerjimevzuat.com.tr/index.jsf?dswid=9215# (ET.:21/10/2019)
  2. Tanay, G.; Ayrımcılık Suçu, 2012, s. 61-62. www.yoktez.gov.tr (E.T.: 26/04/2019
31