Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/31

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

geliştirilen politikaları kapsar. Bu politikalar, bazı haklara yeteri kadar ya da hiç erişemeyen bireylerin içinde bulundukları durumu iyileştirmeye yöneliktir.

Eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı kavramları çoğu zaman iç içe kavramlar olarak düşünülmektedir. Bu nedenle çoğu zaman aynı durumu ifade etmekte bu kavramların birbirlerinin yerine kullanıldığı görülmektedir. Pozitif ayrımcılık kavramı da zaman zaman bu iki kavram yerine kullanılmaktadır. Bu yönde düşünenler pozitif ayrımcılık uygulamalarını desteklemektedir. Bunun yanı sıra pozitif ayrımcılığın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu yani açık bir ayrımcılık hali olduğunu savunanlar da bulunmaktadır. Bu sebeple pozitif ayrımcılık, birçok kişi tarafından eleştirilmektedir.

Bu politikaları destekleyenlerin düşüncesi, adaletin sağlanmasında bu uygulamaların etkili bir denkleştirme sağladığı yönündedir. Dahası eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için bazen zorunlu olarak kullanılması gereken bir araç olduğunu savunmaktadırlar. Eşitliğin sağlanması için pozitif ayrımcılık politikalarının doğru bir şekilde, dezavantajlı durumdaki insanlara karşı uygulanmasının ayrımcılıkla mücadelede son derece önemlidir. Aksi yönde düşünenlerin temel argümanı ise bu uygulamaların “eşitlik ilkesine” aykırı olduğudur. Bu politikaların dezavantajlı durumda olmayan bireylere uygulanması halinde hedeflenen ile ortaya çıkan sonuç arasındaki uçurumun artacağını savunmaktadırlar[1].

Kanımızca pozitif ayrımcılığın sağlamaya çalıştığı şey, eşitlik ilkesinin ihlaline sebebiyet vermekten ziyade eşitliğin daha makul ve uygun bir ortamda uygulanmasını sağlamaktır. Herkesin maddi olarak eşit olmadığı varsayıldığında; pozitif ayrımcılık, görünürde eşit bir işlem gibi kabul edilemese de doğurduğu sonuçlar ve hakkaniyet açısından adildir. Bu sebeple eşitlik ilkesine aykırı olduğu yönünde yapılan eleştiriler somut gerçeklikten uzak yorumlardır.

Pozitif ayrımcılığa özellikle, iş yaşamında kadınlara yönelik gebelik ve doğum hallerinde uygulanan tedbirler örnek verilebilir. 01.12.2009 tarihli Lizbon Antlaşması'nın 157. maddesi; “İş hayatında erkeklerin ve kadınların efektif bir biçimde eşit duruma getirilmeleri için üye devletlerin temsil gücü olmayanların çalışmalarını kolaylaştırmak veya meslek yaşamı içindeki olumsuzlukları gidermek için onlara tanınan özerk ayrıcalıkların korunmaları veya bu konuda karar almaları eşitlik ilkesine aykırılık


  1. Akbaş, K./Şen, İ.G; “Türkiye'de Kadına Yönelik Pozitif Ayrımcılık: Kavram, Uygulama ve Toplumsal Algılar”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Hukuk Fakültesi 20. yıl Özel Sayısı, 2013, s. 167.
19