Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/181

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

düzenlemeye konu edilebilecek nitelikte bir taşınmazın, bir Arap'a satışının yapılmaması halinde nefret ve ayrımcılık suçu vuku bulmayacaktır. Örneğin; Avukatlık Kanunu'nun 3. maddesinde avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için belli bazı şartlar yer almaktadır. Avukatlık için öncelikle Türk vatandaşı olmak gerekir. Bu nedenle Türk vatandaşı olmayan bir yabancının avukatlık mesleğine kabul edilmemesi halinde TCK madde 122 kapsamında bu suç oluşmayacaktır. Bu örnekte olduğu gibi belirli bir mesleğe kabulde kanunun aradığı şartlar olabilir ve bunlar ayrımcılık kapsamında değerlendirilemez.

Meşru savunma kişinin sadece kendine karşı olan saldırıları değil üçüncü kişilere yönelen saldırıları da defetme yöntemidir. Meşru savunmadan söz edilebilmesi için ortada mevcut bir hakka yönelmiş haksız bir saldırı olmalıdır. Meşru savunma saldırı ile orantılı ve zorunlu olmalıdır. Nefret ve ayırımcılık suçunda meşru savunma suçun mahiyeti açısından uygulama alanı bulmamaktadır.

Hakkın icrasında, hukuk düzeni tarafından hak sahibinin hakkı bir diğerine göre yahut haklı bir nedene dayanılarak üstün tutulmaktadır. Hakkın icrası nefret ve ayrımcılık suçu kapsamında bir hukuka uygunluk nedeni olarak düşünülebilir. Örneğin, bir kişinin taşınır bir malını satışı sırasında sözleşme serbestisi ve özel hukuk hükümleri çevresinde kendine tanınmış olan haklarını kullanması sırasında nefret ve ayrımcılık suçunun oluşması mümkün değildir. Fakat burada önemli olan nokta; nefret ve ayırımcılık suçu ile sözleşme serbestisi olarak değerlendirilebilecek işlemin sınırıdır. Ancak failin nefret saikinin bulunmaması halinde zaten bu suça vücut veremeyeceğinin kabulü ile saikin tespitinin büyük önem taşıdığını düşünmekteyiz. Kanımızca bunun tespiti son derece zordur. Bunun yanında örneğin; bir işe alınmak için gerekli şartların bulunduğu hallerde nefret saiki olsa dahi işe daha uygun olan kişinin tercih edilmesinde yahut hizmetin özellikleri bakımından örneğin yalnızca Hristiyanlara sunulan bir hizmet olması halinde hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilebilir. Yine madde kapsamında yer alan seçimlik hareketlerin icrası sırasında bir hakkın kullanılmasında, haklı ve meşru bir nedenin olması halinde fail mağdura karşı suçun maddi ve manevi tüm unsurlarını yerine getirse de fil hukuka aykırı olmaktan çıkacaktır. Belli kişilere veya gruplara makul ve nesnel ölçütlere dayanılarak farklı muamele yapılması mümkündür. Bu durum her zaman


42 Ayrıntılı bilgi için bkz. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m. 3 “3 Akbulut, s. 482-493.

“ Soyaslan, D.; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2014, s. 362.

169