Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/179

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

gereği de bir fiilin suç olarak sayılabilmesi için kanunda yer alan tüm unsurları taşıması gerekir. Aksi türlü bu eylem cezai yaptırıma tabi tutulamaz.

Hukuka aykırılık suçun bir unsuru iken hukuka uygunluk sebeplerinin varlığı ise cezayı ortadan kaldırmaktadır. Hukuka uygunluk sebepleri suça ve suçun varlığına değil cezaya ve ceza sorumluluğuna etki etmektedir. Ortada bir fiil vardır ancak bu fil artık hukuka aykırılık teşkil etmez yani fiil artık suç olmaktan çıkar. Hukuka uygunluk nedenlerinin olduğu yerde, hukuka aykırılık unsurundan söz edilemez. Hukuka uygunluk nedenleri filin hukuka aykırı şekilde doğmasının önüne geçer. Bu nedenle bir eylemin suç teşkil edebilmesi için öncelikle kanunlar tarafından suç olarak düzenlenmiş olması sonrasında ise hukuka uygunluk nedenlerinden biri olmaması gerekir.

Taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesine başka bir hukuki ya da fiziki engel bulunması; hizmet sunulma imkanının bulunmaması yahut bazı yasal engellerin olması; işe alım konusunda başvuranın iş şartlarını taşımaması gibi sebeplerin varlığı halinde bu hakların engellenmesi nefret ve ayırımcılık suçu kapsamında değerlendirilemeyecektir. Çünkü her birinin meşru bir engelinin olması hukuka aykırılık unsurunun yerine getirilmediği anlamına gelir.

TCK'da hukuka uygunluk nedenleri ceza sorumluluğunu kaldıran ve azaltan sebepler olarak ikinci bölüm altında yer almaktadır. Ancak Kanun'da bu başlık altında sadece hukuka uygunluk nedenleri değil kusurluluğu kaldıran veya azaltan nedenlere de yer verilmiştir. Bir yandan suç olarak düzenlenmiş bir fiil, hukuka uygunluk nedenlerinin varlığı ile artık ceza yaptırımına tabi olmayacaktır. Bir hukuka uygunluk sebebinin varlığı halinde, söz konusu eylem tüm hukuk düzenine uygun hale gelir. Fiil; tipiklik, maddi ve manevi unsurlarının hepsini sağlamakla birlikte hukuka aykırılık unsurunu taşınmaması sebebiyle artık suç mahiyeti taşımaz.

Öğretide, kanun hükmünü yerine getirme, meşru savunma, hakkın icrası ve ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedenleri olarak sayılmıştır. Bunun dışında doktrinde


“9 Kunter, N.; Suçun Maddi Unsurlar Nazariyesi, İstanbul, 1954, s. 41.

“9 Soyaslan, s. 353.

“5 Hafızoğulları/Özen, Genel Hükümler, s. 225.

482 5237 sayılı TOK, m. 24/1: “Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.”

463 5237 sayılı TCK, m. 25/1: “Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen,

gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.”

167