düzenlenen din ve vicdan hürriyeti kapsamında değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Örneğin; zorunlu askerlik hizmetine yönelik vicdani itirazın felsefi nedenlere dayandığı bir vakada AİHM'in kararı, “kişilerin sivil ölüm olarak ifade edilebilecek düzeyde kamusal hizmet alımından dışlanmasının bir ihlal olacağı” yönündedir. AİHM, söz konusu işlemlerin, toplu olarak AİHS'nin 3. maddesine aykırılık teşkil edeceğini ve davaya konu muamelelerin onur kırıcı olduğunu belirtmiştir.
Ateizm, Türkçe'de “Tanrı tanımazlık” anlamına gelmektedir. Bir yaratıcının varlığına inanılmayan ateizm, dinsizlik ya da herhangi bir dine inanmamadan ziyade Tanrı'ya inançsızlığı ifade etmektedir. Bu nedenle kanımızca ateizmi felsefi bir inanç olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Bu anlamda din ve peygamberleri reddeden deizm de felsefi inanç olarak değerlendirilebilir. Bir giyim mağazasında çalışan failin ateist olduğunu bildiği komşusunun, o mağazadan alışveriş yapmasına mani olması halinde; fail mağdurun olağan ekonomik bir etkinlikte bulunmasını engellemiş olur. Böylece failin bu eyleminin TCK 122. kapsamında cezalandırılması gerekmektedir.
4.3.2.9. Din
“Din; görünen, görünmeyen doğaüstü güç, nesne ya da varlığa inanma nedeniyle doğmuş olan ve bireylerin gerek birbirleriyle gerek çevreleriyle ilişkilerini birtakım kutsal uygulama ve davranışlarla düzenleyen, sağlayan evrensel olgudur”. Yargıtay tarafından
49 “AİHM, mevcut davada felsefi düşüncelerinden dolayı askeri üniformayı giymeyi reddetmesi üzerine birbiri ardına mahkumiyetlerinin ve devamlı cezai kovuşturmaya tabi tutulma tehlikesinin başvuranı onur kırıcı ve küçültücü bir duruma soktuğunu değerlendirmektedir. AİHM'nin, bu hususun bir ceza davasında mahkum edilme ve tutuklu bulunma durumundaki onur kırıcılık unsurundan farklı bir durum oluşturup oluşturmadığının üzerinde duracaktır.” AİHM, bu noktada Türk hukukunda vicdani ve dini sebeplerle askeri üniforma giymeyi reddeden kişiler için uygulanacak özel bir yaptırımı içeren hiçbir hükmü öngörülmediğini not etmektedir. Bu alandaki yaptırımların Askeri Ceza Kanunu'nun genel olarak üstlerinin emirlerine itaatsizlik eden kişilere hükmettiği müeyyideler olduğu anlaşılmaktadır. Bu hukuki çerçevenin, inançları nedeniyle zorunlu askerlik görevine karşı çıkılması ile ilgili durumları düzenlemek bakımından yeterli olmadığı açıktır. Durumuna uygulanan genel mevzuatın uygunsuzluğu nedeniyle başvuran sonu gelmeyen kovuşturma ve mahkumiyetlere konu olduğu gibi, bu durumun sürmesi tehlikesi altındadır.” AİHM, Ülke- Türkiye Davası, Baş. No: 39437/98 http://www.inhak .adalet.gov.t/ara/karar/ulke2006.pdf (E.T.: 21/10/2019) 49 Tanay, s. 132.
4 https://www. turkcebilgi.com/ateizm (E.T.: 05/91/2020) 2 hitpsi//www.makaleler.com/deizm-yaradancilik-nedir (E.T.: 05/01/2020)
43 hüp//sozluk. gov.tr? (ET.: 21/10/2019)
