Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/161

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Kanun maddesinde cinsel yönelimin yer almamasının büyük bir eksiklik olduğu düşüncesindeyiz. Transgender bireyler cinsiyet temelli ayrımcılık kapsamına sokulabilirse de diğer LGBTI bireylerin varlığının göz ardı edilmesi eşitlik ilkesine aykırı bir tutumdur. Türkiye” de LGBTI bireylerin sayısı yadsınamayacak kadar fazladır. Kanuni olarak herhangi bir düzenlemenin yapılmaması, ihmal edilmesi unutulmamalıdır ki, dolaylı bir ayrımcılığa neden olmaktadır.

Avrupa Komisyonu'nun ülkemiz hakkında yıllık ilerleme raporları kapsamında; iç hukukumuzda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın önüne geçilmesi için düzenlemelerin mevcut olmadığı ve bu konuda düzenlemeler yapılması gerektiği bildirilmiştir. Yine Komisyon'un 2015 yılına ait raporunda, “Ayrımcılık yapmama ilkesi, yasal zeminde ve uygulamada yeterince uygulanamamakta ve korunmaya en muhtaç gruplar ile azınlık mensuplarının hakları yeterince korunmamaktadır. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, ayrımcılık ve azınlıklara yönelik nefret söylemi, lezbiyen, eşcinsel, biseksüel, transseksüel ve interseks (LGBTİ) bireylerin haklarına saygı başlıca endişe verici alanlardır.” ifadeleri yer almaktadır.

Avrupa Komisyonu 2016 yılı İlerleme Raporu'na göre, cinsiyet eşitliğini konu alan yasal düzenlemeler bulunmasına rağmen, bu düzenlemeler kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için yeterli nitelikte olmadığı ifade edilmiştir. Raporda yer alan ifadelere göre, “Kadın-erkek eşitliğine ilişkin hukuki ve kurumsal çerçeve mevcuttur. Bazı kuruluşlar, eğitim vermek suretiyle kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etme kapasitesini güçlendirmeye devam etmiştir. Özel sektör de bu konuya çözüm getirmeye yönelik çabalarını hızlandırmıştır. Ancak kamuoyu önünde sıklıkla yapılan toplumsal cinsiyete ilişkin kalıplaşmış yargıları vurgulayan ve kadınların geleneksel rolünü teşvik eden açıklamalar ile de örneklendiği üzere, mevzuatın yeterince etkin bir şekilde uygulanmaması, mevcut hizmetlerin kalitesinin düşük olması ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik siyasi taahhüdün zayıf olması sebebiyle, kadına karşı ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet yeterince ele alınmamıştır.” Avrupa Komisyonu 2018 yılı


“6 Avrupa Komisyonu Türkiye 2014 Yılı İlerleme Raporu, “Özellikle cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık yapılmaması hususları dahil edilerek, ayrımcılıkla mücadele mevzuatı ve uygulamasının AB müktesebatına uyumlu hale getirilmesi için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.” hüps//wwow.ab.gov.t/files/ilerlemeRaporlariTR/2014 ilerleme raporu t&.pdf(E'T.: 21/10/2019)

  • Avrupa Komisyonu Türkiye 2015 Yılı İlerleme Raporu,

hüps://www.ab.gov.tı/files/5f020Ekim/2015 ilerleme raporu te.pdf(ET.: 21/10/2019)

149