engellenmesi; belli bir hizmetten yararlanmanın engellenmesi, bir kişinin işe alınmasının engellenmesi ve bir kişinin olağan ekonomik etkinlikte bulunmasının engellenmesini” bu suç kapsamında düzenlemiştir.
Kanun maddesinde sınırlı olarak sayılan ayrımcılık sebepleri seçimlik hareketlerden oluşmaktadır. Nefret ve ayrımcılık suçu yalnızca kanunda belirtilen hareketlerle işlenebilen bir suçtur. Buna göre; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini engellemek (TCK im. 122/1) kanunda düzenlenen ilk tipik harekettir. İkinci hareket; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını engellemek (TCK m. 122/2)tir. Üçüncü hareket; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin işe alınmasını engellemek (TCK m. 122/3), son hareket ise dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemek (TCK m. 122/4) tir. Nefret ve ayrımcılık suçu, kanunda belirlenen şekli ile bu suç dört farklı hareketten biriyle yahut birden fazlası ile işlenebilmektedir. Bu suç özel bir saik barındırması sebebiyle, kanun maddesinde belirtilen seçimlik hareketler ile nefret saiki bir arada bulunmalıdır. Aksi halde suçun kanuni tanımında yer alan unsurların bulunmaması sebebiyle, gerçekleşen eylemler suç teşkil etmeyecektir.
Bu hareketlerin nefret saiki ile beraber düşünüldüğünde bir suça vücut vermesi göz önünde bulundurulduğunda, yasa maddesi nefret ve ayrımcılığın önlenmesi anlamında son derece yetersiz bir düzenlemedir. Bu sebeple, TCK'da yer alan düzenlemenin nefret suçlarıyla bağdaştırılması doğru olmayacaktır. Yapılan değişiklik sonucu bir nefret suçunun oluşması bir yana, var olan ayrımcılık suçunun içeriği ve uygulama alanı daralmıştır.
Nefret suçunda fail seçtiği kişi ya da kişilere karşı bireysel bir husumet beslemese de yalnızca sahip olduğu karakteristik özellikler sebebiyle o kişinin içinde bulunduğu grup
” Türay, A.; Nefret Suçları ve Türk Ceza Hukukundaki Güncel Gelişmeler, CHD, Aralık 2014, s.92.
