Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/134

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

mağdurun bu suça karşı çıkmakta zorlanmasına sebep olarak, failin suçu işlemesini kolaylaştırmaktadır.

TCK'nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunun; 3. bentte sayılan haller şeklinde gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın artırılacağı hükmü bulunmaktadır. 3.bendin a fıkrasında “bu suçun, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılmak suretiyle” işlenmesi bir artırım nedeni olarak sayılmıştır. Bu konumdaki kişilerin mağdur üzerindeki otoritelerini kötüye kullanarak mağdurun direncini daha kolay kırmaları ve cinsel saldırı suçunu işlemeleri mümkündür. Yargıtay'ın da bu yönde kararları bulunmaktadır. Hizmet ilişkisinin sürekli veya geçici, ücretli veya ücretsiz olmasının ya da fail ile mağdur arasında bir astlık üstlük ilişkisinin bulunmasını önemi olmayacaktır. Önemli olan failin mağdur üzerinde nüfuzunun bulunması ve bunu kötüye kullanarak suçu işlemesidir.

TCK'nın 103. maddesinde düzenlenen çocukların cinsel istismarı suçunun; 3. fıkrasının d ve e bentlerine göre; “Suçum; vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından” ya da “kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Kanun maddesinde sayılan kişilerin mağdur üzerinde bu sıfatları sebebiyle bir yaptırım gücü olduğu kabul edilmektedir”. Örneğin, bir bakım görevlisinin,


#4 Yy. CGK. 05.072013 tarihli 2013/14-97 E., 2013/331 K. sayılı kararı, “Kamu görevlilerinin, kamu görevlisi olmalarından kaynaklanan nüfuzu (otoriteyi) kötüye kullanmaları eylemin işlenişi bakımından mağdurun direncini azaltacağından, bu durum daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli bir hal olarak kabul edilmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin bir kamu görevini yerine getirmesi ve bu görevin sağladığı nüfuzu kötüye kullanması gerekir. Görevin sağladığı otoriteden yararlanılarak suç işlenmelidir. Ancak mağdur ile fail arasında bir ast-üst ilişkisinin bulunması şart değildir. Failin yaptığı görevin niteliği, görevin mağdur üzerindeki etkisi nazara alınarak nüfuzun kötüye kullanılarak fiilin işlenip işlenmediği belirlenmelidir.”.. “sanığın sarf ettiği sözler ve vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşıyan cinsel davranışlarla mağdureye karşı kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir.” httpsi//wwww.sinerjimevzuat.com.trindex jsf?dswids-6554# (ET.: 11/12/2019)

5 Yy. 14 CD. 14.052018 tarihli 2018/1650 E., 2018/3622 K. sayılı kararı “Mağdurun Koyulhisar Cumhuriyet İlkokulu 3. sınıf öğrencisi olduğu, ... isimli sanığın okulda görevli hizmetli olduğu, olay günü mağdurun amcası ile birlikte 07.30 sıralarında okuluna gittiği, sınıfta kitaplarını düzeltmek için bulunduğu sırada, sanığın da peşinden kendisine “günaydın” diyerek yanına geldiği ve öğretmen masasındaki sandalyeye oturduğu, mağduru kucağına alarak külotlu çorabın üzerinden bacak arasına dokunması üzerine mağdurenin kalkmaya çalıştığı, ancak sanığın bırakmadığı ve mağdureye "ben seni sevdiğim için böyle yapıyorum, kimseye söyleme” dediği, şeklindeki olayımızda, mağdure kamu hizmeti alan kişidir. Çünkü zorunlu eğitim görmektedir. Eğitim ise kamu hizmetidir. Öte yandan sanık kamu görevlisidir. Kamu görevlisi olması sebebiyle mağdurenin bulunduğu ortamda çalışmakta, kamu görevlisi olması sebebiyle mağdure ile arasında güven unsuru ve akabinde söz geçirebilme etkisi bulunmaktadır. Sanık herhangi bir kişi olsa

122