Kanun'un 81. maddesinde yer alan düzenleme, siyasi partilerin azınlık yaratılmasına sebep olacak faaliyetlerde bulunamayacağına ilişkindir. Buna göre, herhangi bir siyasi parti ülke toprakları üzerinde azınlıklar yaratarak, millet bütünlüğünün bozulmasına neden olacak faaliyetlerde bulunamaz. Bu amacı güderek hiçbir eylem ya da siyasi harekette bulunamaz. Bu madde ile siyasi parti faaliyetleri aracılığıyla ülkenin bütünlüğünün bozularak azınlık yaratılmasının önüne geçilmek istenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; birçok din, millet, mezhep, ırk ve kültürden insanı barındırmaktadır. Ayrıca bölgelere göre belli din, ırk ve mezhepten insan popülasyonunun da değiştiği söylenebilir. Bu nedenle; devletin birliğine ve bütünlüğüne karşı olacak her faaliyetin Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinden olan “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.” maddesi ile yasaklandığı unutulmamalıdır. Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesi Anayasa”da belirlenen hususlar çerçevesinde ülkenin bütünlüğünü bozucu fiiller engellenmek amacıyla tesis edilmiş bir hükümdür. Bu sebeple örneğin, madde metninde yer alan başka bir düzenlemeye göre siyasi parti propagandası ve mitingler yaparken yalnızca Türkçe konuşulması gerekmektedir. Devletin resmi dilinin Türkçe olması, anadili başka olan ırkların dışlanması ya da ayrıma maruz kalmaları anlamına gelmez. Bu yönde düzenlemeler aksine bütünlüğü ve beraberliği sağlamaya yöneliktir. Danıştay'ın temyiz incelemesi neticesinde verdiği bir karar, İngilizce asılmış bir pankartın SPK madde 81/c'ye aykırılık teşkil etmeyeceği yönündedir. “Yankee Go Home, askerinle üslerinle, hamburgerlerinle defol, Sosyalist İktidar Partisi” ibareli afişlerin bu yasak kapsamına girmediği kabul edilmiştir. Ayrıca Danıştay'a göre; “afişte yer alan ifadelerin kastedilen devlet ile ilişkilerin zedeleneceği iddiası da dayanaktan yoksun olması sebebiyle demokratik ve çoğulcu sistemde doğal olan çok sesliliğin yansıması niteliğindeki davacı siyasi partiye ait afişin asılamayacağına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık olmayıp; davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet görülmemektedir.
25 2820 sayılı SPK, m. 81: “Siyasi partiler: a) Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler. b) Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyette bulunamazlar. c) Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe' den başka dil kullanamazlar, Türkçe' den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar. Ancak, tüzük ve programlarının kanunla yasaklanmış diller dışındaki yabancı bir dile çevrilmesi mümkündür.”
27 Dan. 10. D. 12.04.2006 tarihli 2004/7627 E., 2006/2380 K, sayılı kararı
httpsi//wwow.sinerjime vzuat.com.tı/kullaniciGiris.jsf?dswid-6554# (E.T.:10/11/2019)
