Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/112

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

erkek eşitliğinin ihlalini son derece açık olarak ifade edilmiştir. Kanımızca, kadının kendi soy ismini kullanabilmesi için değil kullanamaması için haklı bir sebebin varlığı gösterilmelidir.

TMK madde 495'te altsoy mirasçılar düzenlenmiştir. “Miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.” Burada evlilik birliği içinde meydana gelen çocuk ile evlilik birliği dışında meydana gelen çocuk arasında bir fark görülmeyerek düzenlenmiştir.

3.4. Engelliler Hakkında Kanun

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun 01 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilerek, 07 Temmuz 2005 tarihinde 25868 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Engelli bireylerin maruz kaldığı ayrımcılığı, diğer bireylere uygulanan ayrımcılıktan genel olarak daha somut daha gözle görülür türden ayrımcılık olarak ifade edebiliriz. Engelli bireyler en çok sosyal ve ekonomik haklardan yararlanma aşamasında sorunlar yaşamaktadır. Bunlardan daha çok eğitim, sağlık, çalışma, siyasi katılım ve erişilebilirlik gibi haklar devlet tarafindan ulaşılabilir hale getirilmelidir.

Engelliler Hakkında Kanun'un 3. maddesinde ayrımcılık ile ilişkili bazı tanımlar yapılmıştır. Doğrudan - dolaylı ayrımcılık, engelliliğe dayalı ayrımcılık, makul düzenleme gibi kavramların tanımı yapılmıştır. Buna göre doğrudan ayrımcılık; “engelliliğe dayalı ayrımcılık temeline dayanan ve engellinin hak ve özgürlüklerden karşılaştırılabilir


düzenlemeler ile aşılabileceği kabul edilmiştir. Ayrıca Hukuk Genel Kurulunca, evli kadınların aile birliği adına kocalarının soyadını taşımak zorunda bırakılmalarının önüne kendi kızlık soyadlarını ekleyebilseler de nesnel ve makul bir nedeni olmadığını kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu, geleneksel kocanın soyadına dayalı aile ismi sisteminden, evli çiftlerin kendi soyadlarını kullanabilmelerine izin veren başka bir sisteme geçişin doğum, evlilik ve ölüm kayıtlarının tutulması konusunda yaratacağı sorunların önemini göz ardı etmemiştir. Ancak bireylerin seçtikleri isme göre, saygınlık ve itibarla yaşamalarını sağlamak için toplumdan bir miktar sıkıntı çekmesini beklemek de makul olacaktır. Bu nedenle yukarıda belirtilen ve ülkemizin de taraf olduğu uluslararası metinlerde aralarında soyadı seçiminin de bulunduğu birçok konuda cinsiyete dayalı ayrımcılığı yok etme yükümlülüğü dikkate alındığında aile birliğini ortak bir aile ismi aracılığıyla yansıtma amacı, cinsiyete dayalı farklı muamele için yeterli bir gerekçe oluşturmamaktadır. Dolayısıyla, söz konusu farklı muamele 8. maddeyle beraber düşünüldüğünde 14. maddeye aykırı olduğu açıktır.”

Y. HGK. 30.09.2015 tarihli 2014/2-889 E., 2015/2011 K. sayılı kararı

hüps://www.snerjime vzuat.com.tr/index jsf?dswid--4494# (ET.:10/11/2019)

21 5378 sayılı FAK, tam metni htip:/wwww.mevzuat.gov.t1/MevzuatMetin/ 1.5.5378 pdf (E.T.:10/11/2019)

100