Sayfa:Ceza hukukunda nefret ve ayrımcılık.pdf/110

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

erkektir” düşüncesi Medeni Kanun'un aile birliğine bakışında bulunmamaktadır. Gelişen ve değişen toplumda kadının ekonomik özgürlüğünün giderek daha da artması emek ve varlıklarının da toplum gözünde daha nitelikli bir hal aldığı gerçeği açıktır.

TMK'nn 187. maddesi ile kadının soyadı düzenlenmiştir. Düzenlemede; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” denmektedir. Bu hüküm eski Medeni Kanun'da “kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” şeklinde uygulama bulmaktaydı. Söz konusu yasa maddesi kadına evlenmeden sonra erkeğin soyadı ile birlikte kendi soyadını kullanabilme hakkı verse de kanımızca eşitlikten uzak bir düzenlemedir. Kadının evlenene kadar yaşadığı hayat, insanlarca tanınması ve hatta manevi değerleri anlamında tüm değer ve yargılar evlenene kadarki süreçte olgunlaşmıştır. Kadının evlenmeden önceki hayatının bir anlamda adeta önemi yokmuş gibi yalnızca kendi soyadını kullanamaması ve erkeğin soyadını kullanma zorunluluğu kadın ve erkeği sosyal hayatta ayıran önemli örneklerden biridir. Günümüzde pek çok kadın evlenene kadarki süreçte ekonomik özgürlüğünü eline almış olup en az erkek kadar sosyal ve ekonomik hayatta da sözü geçer vaziyettedir. Maddi ve manevi benliği, sosyal kimliğini kendi soyadı çerçevesinde oluşturan kadınlar tarafından bahsedilen sebeplere dayanarak söz konusu yasa maddesi çokça eleştirilmektedir””. Yargıtay kadının hiçbir haklı sebep ya da zorunluluk belirtmeden kendi soyadını dilediği gibi kullanabilmesi gerektiği görüşünde olup, bu yönde içtihatları mevcuttur. Bu görüşün tam tersini savunanlar da bulunmaktadır. Nitekim kadının eğer isterse kendi


29 Erbek Odabaşı, Ö.; Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Kararları Çerçevesinde Evli Kadının Soyadı,

DEUHFD, 2017,s. 94.

httip:/hukuk deu.edu.r/wp-content/uploads/2017/11/2-0ZGE-ERBEK-ODABASI pdf

(ET.:10/11/2019)

25 Kılıçoğlu, A.; Medeni Kanun Açısından Kadın — Erkek Eşitliği, Ankara Barosu Dergisi, 1991, S. 1,5. 12. 25 Y.2. HD. 23.02.2016 tarihli 2015/20964 E., 2016/3188 K. sayılı kararı; “Sebep önemli olmaksızın davacı evlilik birliği içinde sadece kızlık soy ismini kullanmak istemektedir. Kızlık soy ismini kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır. Aksi durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4. maddesine aykırılık teşkil edecektir.”, “Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşme hükümleri ile çatıştığı görülmektedir. Bu durumda, Anayasanın 90. maddesi uyarınca uygulanması gereken uluslararası sözleşme hükümlerini dikkate alması gerektiği anlaşılmakla, açıklanan hususlar gözetilerek davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” https:/www.sinerjimevzuat.com.trfindex .jsf?dswid—7112# (E.T.:10/11/2019)

2 “Aile birliğinin sağlanması için yasa koyucu eşlerden birine öncelik tanımıştır. Kamu yararı, kamu düzeni ve kimi zorunluluklar, soyadının kocadan geçmesinin tercih nedeni olduğunu göstermektedir... Kadının

98