74
Amsterdam Üniversitesi'nin bir bölümü. 2013.
Bu araştırma için, ilk önce o toplumun dili, kültürü, tarihi öğrenilir, derin olmasa da, hipotezleri çıkarmak için ön bilgileri edinmek gerekiyordu.
Beni en çok etkileyen kişi aynı sınıfta okuduğum arkadaşım Chris Van Eeghen (HEBE mezuniyet töreni fotoğrafında sağ sıradan ayaktaki beşinci kişi) oldu. Chris hukuk okudu ve asilzade bankacı bir ailenin üyesiydi. Bana iki kez yardım etti.
1970-71 arasında “Universiteit van Amsterdam”da eğitime başladım. En önemli antropoloji hocalarım Profesör Köbben ve Profesör Boissevain idi.
Antropoloji Bölümü'nü 1974 yılında tamamladım. Sonrasında yüksek lisans tezimin çalışmaları başladı. Üniversitede 8-10 kişilik bir öğrenci grubuyla birlikte 17. yüzyıla ait bir bina olan Oudezijds Voorburgwal'da eğitim görüyorduk. Hollanda'da yüksek lisans eğitimini tamamlamak ve unvanın önüne “drs” almak için lisans eğitimiyle birlikte altı yıl eğitim görmek gerekiyor. Bu eğitimin bir yılı tez çalışmasını kapsıyor ve danışman hocayla sistematik okumalar yapılıyor. Bizim zamanımızda her antropoloji öğrencisinin yurtdışında bir araştırma yapması gerekiyordu. O dönemde, eski sömürge toplumlarında yaşayanların Avrupa'ya göç etmesinden dolayı, az gelişmiş ülkelerin önemi azalmıştı. Antropologlar genellikle bir mikro toplum seçerler ve bir toplumsal konu hakkında, yüz yüze araştırma yaparlardı.
Bu araştırma için, ilk önce o toplumun dilini, kültürünü, tarihini öğrenmek, derin olmasa da, hipotezleri çıkarmak için ön bilgileri edinmek gerekiyordu. Benim en önemli antropoloji hocam soylu bir Amsterdamlı tüccar ailenin üyesi olan Professor Jeremy Boissevain, Malta Adası'nı araştırmıştı. Malta Adası hakkındaki kitabı, İşçi Partisi'ne karşı güçlü kilise papazları ve İngiliz bürokratlarının çatışmalarını anlatmaktadır. Malta da zamanında Kıbrıs gibi bir İngiliz sömürgesiydi. Kitabı Saints and Fireworks. Bu kitabın adı ünlü İngiliz antropolog Sir H.R. Pitt Rivers tarafından verilmişti. Boissevain'in yazdığı diğer önemli kitap ise Friends of Friends.
Bu kitap, tipik bir antropoloji monografisi değil, daha çok kritikler içeriyor ve belki de bundan dolayı çok ünlü oldu. Çünkü bu kitap Akdeniz toplumlarında geleneksel kültürün durgun, değişmez (antropologların favori toplumu) olmadığını, tam aksine