yasal amaçları olanlar hapishanelerden daha güçlü çıkıyorlar ve lider rolü oynuyorlar. Hollandalılar da aslında sömürge zamanında Endonezyalıları hapse attılar, onlardan biri de Yeni Gine'nin “Boven Digoel” ormanları içinde bulunan meşhur bir hapishaneydi.
Dedem 1946 yılında servetine yeniden kavuşmak için tekrar Endonezya'ya dönmüş. O dönemde pek çok Hollandalı bu nedenle Endonezya'ya dönüyormuş. Babamın yaklaşımı tamamen farklıydı. Savaştan sonra zarar gören sömürge ülkesinde ve az gelişmiş bölgelerde imkânlar yaratıp, oraları geliştirmek istiyordu. Yeni Gine'de ton balığı ve deniz balıkçılığı üzerine bir kaynak buldu. Sanayileşmeyle birlikte ton balığı konservesi ihraç edebilirdi. Şimdi günümüzde Endonezyalılar Japonlarla iş birliği yapıyorlar ve Yeni Gine'nin ton balığı hep Tokyo'ya gidiyor. Yüz milyonlarca dolarlık ihracat yapılıyor. Babamın patronunun hedefi de aynıydı. Fakat o büyük sanayi balıkçılığına ve ton balığı konserve fabrikası planına pek inanmıyordu. Sanayi gemilerinde o zamanlar balıkları buzun içinde tutma eksikliği vardı. J. van Baal daha çok tatlı su balığı kaynaklarıyla ilgileniyordu; havuzlarda ve göllerde küçük balıklar yetiştirmek istiyordu.
Babam laik birisiydi, oysa patronu misyoner ruha sahip bir Hıristiyandı. Çatışmanın en büyük kaynağı buydu. Babamın sağlık sorunu sadece bahane olsa gerek. Aralarında çekişmeler olmuştu ve çoğu zaman bu çekişmeler şahsileşebiliyordu. İdeoloji olarak da babam ve onun patronu başvali, çok farklıydılar. Başvali ve antropolog J. van Baal iki sene Japon esir kampında kalmıştı. Kampta kalması onu daha hırslı bir birey yapmıştı.
Sonuçta, başvali, babamın iş kontratını uzatmadı. Babam deniz balıkçılığını önemsiyordu, ama van Baal Papua'nın iç kısımlarındaki tatlı su balıklarına önem veriyordu. Babamın pozisyonu zayıftı; çünkü bürokrasi hiyerarşisi içinde başkentteki Devlet Bakanlığı'na mektup gönderemez, hor görünürdü. Tüm raporlar sadece başvali tarafından gönderilirdi.
Çekişme başka boyuta girdi, babam kaybetti, tansiyonu yükseldi ve oradaki doktor, belki bahane olarak sağlık durumu-
Babam, savaştan sonra zarar gören sömürge ülkesinde ve az gelişmiş bölgelerde imkânlar yaratıp, oraları geliştirmek istiyordu. Yeni Gine'de ton balığı ve deniz balıkçılığı üzerine bir kaynak buldu.
O, Papualılarla iş birliği yaptı. kalkınma sadece teknik düzeyde kaldı, onların kültürünü değiştirmeye çalışmadı. Ona göre Papualılarla daha iyi balık tutma tekniklerini öğretmek yeterliydi. Değişmeleri zaten mümkün değildi. Bunun için toplumun sanayileşmesi gerekiyordu ve Yeni Gine'nin yüzde 90'ı ormanlık ve nüfusu da az olduğu için bu imkânsızdı.