210
narındaki lokantalarda mola verirdi ve özellikle taze alabalık pankartlarını görünce dururlardı. Daha sonra da Erzurum’daki orta sınıf aileler hafta sonları çocuklarıyla Tortum Gölü’nü gezmeye geldiklerinde Sapaca köyündeki alabalık üretilen toprak havuzları görmeye başladılar. Bir keresinde bir annenin, “Biz batıdan buraya kocamın görevi dolayısıyla geldik, sanki bir ceza gibi. Erzurum çok soğuk bir yer ve her yerde kara kargalar uçuyor. Ama Tortum’a gelince sanki cennete gelmiş gibi hissediyoruz. Sadece 70 km yol ile 800 metre aşağı iniyoruz, bol su, çeşit çeşit ağaçlar ve şimdi de bu alabalık projesiyle çocuklar köyleri gezmeyi çok seviyorlar,” dediğini hatırlıyorum.
Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin desteğiyle TKV’nin proje köyü olan Sapaca’da alabalık üreticileri kendi yavru gereksinimlerini karşılamak için yavru üretme istasyonu kurdu. Çünkü her yıl alabalık üreten köylü sayısı artmaya başladı ve yavruya olan talep doğal olarak arttı. Bizim en büyük engelimiz balıklar satıldıktan sonra yeni yavru talebini karşılayamamaktı. Bu istasyonun kurulması için FAO’dan ilave fon buldum. Avustralyalı bir toprak uzmanı, Dr. Peter Stevens, Sosyal Ormancılık Projesi’nin FAO adına baş yöneticisiydi. Orman Bakanlığı adına sosyal ormancılık ve toprak koruma için çalışıyordu, bizi bu projede destekledi. Geniş ufuklu bir kişiydi ve onun pozitif yaklaşımı bize yardım etti.
TKV’nin projedeki en önemli hedefi, fakir köylülere ekonomik gelir sağlamaktı. Orman Bakanlığı ise, orman köylerindeki yasa dışı ağaç kesimini önlemek ve TKV’nin tecrübesiyle Türkiye’deki 17 bin orman köyü için bir kalkınma modeli çıkarmak istiyordu. Ormancılar ve TKV uzmanları arasındaki Ankara’da ve de bölgede
Erzurum-Uzundere ve Sapaca Köyü: Alabalık Yetiştiriciliği Projesi’ni bu köyde gerçekleştirdik, 1994.
Birleşmiş Milletler FAO Baş Teknik Yöneticisi olan Avusturalyalı toprak uzmanı Peter Stevens, orman köylerinin kalkınması için yeni arayışlara her zaman açık biriydi.