Sayfa:İstiklal Harbimizin Esasları.pdf/164

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
165
İSTİKLÂL HARBİNİN ESASLARI

yetin- muhtelif âzası takdirlerini gelip gelip bana ve yanımdakilerine anlatıyordu. Program mucibince otomobillerle Erzurumdaki Yakutiye medresesi, Çifte minareler gibi asırlık âbidelerini, içkaleyi, saat kulesini, Ermenilerin yakıp yıktığı yerleri ve canlı müze gibi muhafaza olunan içinde yanmış insanlariyle karşılıklı büyük yanık konakları gezdik. Öğle yemeğini dairemde yedik. Türk ve Amerikan bayraklariyle tezyin olunan gazinamuzdan çok mütehassis oldular. Heyet aralarında kendileri gibi tipte ve lisan bilir zabitlerle yemek yediler. (Piyano, keman, flüt) ten mürekkep zabitan heyetinin oda muzikası yemek bitinceye kadar terennüm etti. Öteden beri âdetim veçhile soframızda başlarımız açık ve tuvaletli idi. (Harbiumumi ve İstiklâl harbi esnasında baş açmağa karargâhlarda dahi müsaade olunmaz, mafevkler itiraz ederdi.) Harbord bir aralı kkulağıma söyledi: (Avrupa orduları karargâhında bulunuyoruz hissini verdiniz. Fakat bu varlığı memleketinizde başka bir yerde görmedik. Temenni ederim ki bulunsun da biz görmüş olmıyalım; fakat General bunda sizin şahsiyetiniz görülüyor. Bununla beraber hudut mıntıkasında gördüklerimiz ve bir Avrupaî sofrada yemek yemek bizde tasavvurunuzun fevkinde bir tesir yaptı. Sizi tebrik ederim.) Cevap verdim: (Gördüğünüz halk, asker ve heyeti zabitan her yerde tabiî aynıdır. Yarın Ermeniler arasına gireceksiniz. Mukayeseye medar olmak için burda belki fazla tezahürat görüyorsunuz. Diğer mıntıkalar ihtiyaç görmemiş olacaklar. Yemekten sonra hükûmete gittik. Bazı ihsari malûmat sorduktan sonra Harbord şu beyanatta bulundu:

(Amerika, sermayesiyle Türkiyeye yardım etmek ister. Bunu hüsnü kabul edeceğinizi şimdiye kadar görüştüğümüz ricalinizden ve halkınızdan anladık; fakat bu sermayeyi himaye için bir miktar da asker getirmek ister.)

Cevap verdim : (Sermayenizi getirmekle sizler de Türk milleti de menfaat görür. Bunun için bunun mânası vardır. Fakat asker ne olacak, bunun sizce mânası nedir?) Harbord: (Sermayenin hini hacette her hale karşı muhafazâsı için münasip miktar kıtaat) Ben : (Sermayenizi Türklerin yağma etmesinden mi korkuyorsunuz? Yoksa harici bir devletin taarruzundan mı? Eğer Türklerden