Sayfa:İstiklal Harbimizin Esasları.pdf/163

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş
164
İSTİKLÂL HARBİNİN ESASLARI

Halk Amerikalıların sözlerine sadık adamlar mıdır diye görmek istedikleri hakkında bazı nutuklar îrat ve levhalardaki (Vilson prensipleri) yazılarını salladılar. Şehit yavruları buketler takdim ederek Ermeni mezalimi hakkında bildiklerini söylediler. Heyet 3'ü General olmak üzere 17 kişi, 13 şoför, sinemacı ve fotoğrafçı maiyetleri var. (Buraların hâkimi Türklerdir ve kıyamete kadar da onlar kalacaktır diye haykırışlar yapıldı. Çay içerken (Harbord) bana dediki: Mühim bir varlık görüyoruz, fakat itiraf edeyim ki Türkiyede gördüğümüz bu ilk manzaradır. İçinde bulunduğumuz felâkete rağmen Türkler uykudadır kanaatile dolaşıyorduk. Mıntıkanızda gördüğümüz manzaralar bizi hayrete düşürdü. Millî merkeziniz olan (Sıvas) bile uyuyor.

Her tarafta millî nümayişler yapılmasına hayretler ettim. Generale cevap verdim: General hazretleri! bu mıntıkanın bir Ermenistan meselesi karşısında davası var. Halkımızın bu dünyada yalnız Amerikalıların verdiği sözde durduğunu bildiği için reisiniz Vilsonun sözü üzerine hakkını silâhla müdafaadan vazgeçmişti; fakat onun da suya düştüğünü gördüğündendir ki 7 den 70 e kadar harekete gelmişlerdir. Bu millete tahakküm olur mu? Size bunu gösteriyorlar. İhtimal geri mıntıkalar buna ihtiyaç duymamıştır.)

Harbord muhtelif sahalardaki canlı hareektleri bir daha gözden geçirdi. Yüksek sesle şöyle söyledi: (Hudud üzerinde, dağlar arasında böyle bir varlığı hatırımıza bile getirmemiştik. Büyük bir kuvvet, büyük bir kuvvet!)

Çayları içtikten sonra muhtelif oyun gruplarını dolaştırdım. Lâzların çevik titreyişleri, Erzurumluların binicilikleri, cirit oyunları, pehlivanlar, Amerikalıları çok alâkadar etti. Hayli filim çevirdiler ve bütün Amerikaya göndereceklerini vadettiler.

Lisan bilir birçok zabitleri aralarında görmekten de çok hayret ettiler. İngilizce, Fransızca konuşmalar vakit vakit heyetin kendi aralarında görüşmelerini de mucip oluyordu.

(Türkiyede seyahatimize rağmen Türkleri bugüne kadar tanımamışız, bu müthiş kuvvet), (Türk hanımları evden çıkmazmış, binlerce kadın karşımızda, Amerikalılar sinemalarını görsünler de inansınlar.) cümlelerini he-