Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/263

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Yook -dedi-, rica ederim, ben böyle şeylere gelemem, zaten sinirli bir kadınım... Beni bunun için mi çağırdınız buraya?

Şimdi de orta boylu, tıknazcası lafa karıştı:

— Canım, bilâder, elbette aranızda bir geçmiş var ki, bu çocuk, sana kafa tutuyor; sen de şimdi işin farkında değilmiş gibi cahillikten gelmesene ya...

Yemin ettim:

— Vallahi, billâhi, tallahi! hiç bir şey bilmiyorum ve bu bey arkadaşınızı da nereden tanıdığımı bir türlü hatırlayamıyorum!...

Uzun boylu, bir yudum susuz rakı daha çekip gözlerini biraz daha açarak gözlerime dikti:

— Bana bak, arkadaş; ben adamı yerim, yer!...

— İyi ama, kardeşim, benim etim kıvırcık değil, sonra midene dokunur!

Kadın hemen ayaklandı:

— Ben gidiyorum!

Kapıya doğru ilerlemek istedi. Fakat, orta boylu delikanlı hemen bileğinden yapışarak bağırdı:

— Otur ulan şuraya, nereye gidiyorsun?

Garson geldi:

— Rica ederim, burada yapmayın gürültü!

Bunun üzerine ben de kalktım, onlara,

— Neyse, şimdilik allahaısmarladık! -deyip birahaneden fırladım.

Fırladım ama, şimdi Beyoğlu caddesinde meraktan, heyecandan çatlayacaktım.

Bu herif kim olabilirdi, benden ne istiyordu, benim çingenelerle düşüp kalktığımı nereden biliyordu? Bir sürü bilmece ki, bunları çözebilene aşkolsun! Hele bakalım, yarın olsun, devran aynası ne çehre

265