Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/250

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

ne'yi- falan filanı. Ne yaparlar, iyi midirler? Geldi güreceğimiz bu akıları!

— Neden geldi göreceğin?

— Bilirsin ki kıldık namazı, bunun burasında bir ay öncesinden, yaptık duvamızı gönderdik So'ya!

— So da nedir?

— So demek ki, yaniya büyük efendi, büyük mal mülk sahibi, senin anlayacağın Allah!

— Demek ki «So» kelimesi burada Allah manasına mecaz olarak kullanılıyor.

— Kim bilsin artık, Hicaz olarak mı kullanılır, Uşşak olarak mı? Orasını sen gene git, bu makamlardan anlayan Ayvansaraylı, Sulukuleli kemançecilerden danış! Ha... ne diyordum... kıldık namazımızı, yaptık duvamızı, olduk şinci tüvbekâr... Ona sebep sorarım Çakır Emine'yi şinci yürekten maksımcasına... (masumcasına) düşmesin hani içine bir acayip bulanıklık... Zere farkındayım ben, bizim Nazlı gibi, Gülizar gibi Çakır Emine de yakmıştır feraceyi size... Hem de korktum o gece ki, hani burada yapmıştık bir teferiz, o zaman kıskanarak biribirlerini onlar dalaşacaklar diye... İlle velâkin ne yaptı yaptı bizim Nazlı, gözleri ilen onları tılsımladı, döndürdü hepsini de balmumuna... Hele Çakır Emine'yi bağladı saçının telinden kendi saçlarının tellerine...

— Demek, Nazlı tılsım da yapar ha?

— Ha ha!... Onun yok mu o bulanık bakışı ilen kara gözleri, o bir keret bu gözlerini kökünden dikti miydi bir insanın yüzüne, o ister erkek, ister kadın olsun, apışır kalır karşısında... Hem, yalnız insanlar değil, ayvanları bilem bir bakışta susta durdurur

252