Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/240

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

O çadırlara doğru uzandı, biz de Emine ile geriye döndük... Yolda Emine, kulağıma eğildi:

— İrfan Bey -dedi-, bu kadın seni seviyor ve benim yanımda seni bu kadar sevdiğini gösteren bu kadının yerinde başka bir kadın olsaydı, yok mu ya, inan olsun ki, ben bu akşam buralarda kıyameti koparır; bütün mahalleyi ayağa kaldırırdım. Ama ne yapayım ki, bu kadın beni bu akşam şunun şurasında büyüledi mi, afsunladı mı, ne yaptı yaptı, kendine bağladı... Demin, tevekkeli demediler onu, cinli diye! Hem bilirsin ki biz, bunlarla hiç geçinemeyiz; ama bu akşam, bu cenabetlere kanım o kadar ısındı ki... Öteki Gülizar da sıcak kanlı imiş ama, bu Nazlı'nın hali bu gece bana pek dokundu...

— Ortada öyle bir şey yok ama, peki, bu Nazlı beni severse bile, bundan sana ne?

— Dedim ya, işte; Nazlı'nın yerinde şimdi başka bir kadın olmuş olsaydı...

— Onu anladık, fakat bundan sana ne?

— Bana ne mi? Cahillikten gelme İrfan Bey... -Parmağıyle gözkapağını aşağıya çekerek-: Bize de mi dolma?

— Ne dolması?

— Fıstık üzümlü yalancı dolma!...

— Emine, sen neler söylüyorsun?

— İrfan Bey, Râna nasıl benim ablam sayılırsa bundan böyle Nazlı da benim dünya ve ahiret ablamdır; bunu böyle bilesin İrfan Beyciğim!

— Ey sonra?

— Sonrası, ablamın sevgilisi de benim neyim olursa olsun artık......

— Yani, enişten mi demek istiyorsun?

242