Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/231

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Etem'in takımı da mahcubiyetten, telâştan, korkudan kalkacak oldular. Fakat bırakmadım:

— Siz oturun yerinizde, hiç kımıldamayın; ben size misafir geldim, onlara değil; onlardan isteyen kalkar, gider, isteyen oturur.

Etem birden kendini topladı:

— Emriniz nasıl fırlarsa ağzınızdan... Biz ona deriz emir emirdir. İlle velâkin isteriz olmasın bir tatsızlık... —Emine'yi göstererek-: O da mevlânın yarattığı bir kızcağız... —Gülizar'la Nazlı'yı göstererek-: bunlar da... Ne var, tepişecek büyle boştan yere?...

Benli Lâtif Bey, bir kenarda hıçkıra hıçkıra ağlamakta olan Emine'yi bana işmarlayarak onun yanına sokuldu; elleriyle onun başını okşayarak:

— Gel -dedi-, gel benim Çakır Emine'm, gel benim şehlâ Emine'm, gel benim lâvanta çiçeği kokulu Emine'm, gel benim katırtırnağından daha nazlı Emine'm... Azarladılar mı seni, hırpaladılar mı seni, dövdüler mi seni? Kim dövdü bakayım, söyle bana; söyle bana da ben de onu döveyim... Sen sus, sen ağlama... -Ve Gülizar'la Nazlı'yı şakadan işmarlayarak-: Böyle harmancı çingeneler, sana düzünelerle feda olsun? Onlar kim, sen kim? Onların hiç biri senin eline su dökemez!...

Bu sefer baktım, Nazlı'nın gözleri dolu dolu olmaya başlamasın mı? Ve bunu gören Gülizar başındaki beyaz, bürümcük başörtüsü ile Nazlı'nın gözyaşlarını silmeğe kalkmasın mı:

— Sus sen, Nazlı abla, zati sen hastasın, zati sen dertlisin, zati sen içlisin, zati sen yüreciği yanıksın, zati sen mangaptutsun!

233