Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/230

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Kırdıksa yüreciğinizi, bağışlayın bizim kusurumuzu küylülüğümüze... Biz değiliz sizin gibi İstanbul nazikleri ki yol, erkân bilelim!

Şimdiye kadar hiç lafa karışmayan Seher, kendi arkadaşlarına,

— Uzatmayalım da boş lafları, muhabbete bakalım ayol!... Biz buraya geldik keriz etmeğe...

Nazlı, boynunu bükerek Etem'e döner:

— Vermeyelim bir rahatsızlık kimseciklere... Te geldik, yaptık oş geldiniz buldu âdet yerini... Buyursunlar bize izin, kalkalım, kalsınlar onlar rahatçasına!...

Seher,

— Ne kalkacaksın akı, sizi buradan kovan mı var? Oturun bakalım, haydi, karışın cümbüşe... İsterseniz, biz çalalım, siz oynayın!

Nazlı, Emine'yi süzerek,

— Bu kızın bakışı, duruşu, lafları dokunur birazacık bize de!...

Emine, birden hiddetlendi ve birden parlayıp ayağa fırladı; bir elini kalçasına koyup,

— Ben ne yaptım size, şalvarı bilmem neliler? Yoksa ensenize kazık mı soktum?

İşte o zaman sabredemedim, ben de fırladım; o güzel Çakır Emine'nin, şehlâ olan gözünün tarafındaki yanağına elimin tersiyle tokadı yapıştırdım:

— Haltetme, ya insan gibi oturacaksan otur, ya defolup git buradan...

Emine bağırarak caddeyi tutarken peşisıra Reha beyle birlikte ötekiler de kalktılar. Onu yolda zorla çevirip getirdiler, bir kenara oturttular. Bu aralık

232