Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/223

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

neler yapmayacaktı? Şüphesiz, iki taraf saç saça, baş başa geleceklerdi.

Onun için, böyle bir şeye meydan kalmasın diye hemen tavrımı değiştirip kaşlarımı çattım; Emine'ye çıkıştım:

— Siz buraya bizi eğlendirmeye mi geldiniz; yoksa ağzımızdan, burnumuzdan getirmeye mi?

— Yok ama, İrfan Beyciğim, baksana Reha Bey neler söylüyor?

— Ne çıkar söylerse... Herkes buraya eğlenmeye, keyif çatmaya geldi. Onun için yanımıza harmancı da gelir, falcı da, ayıcı da, maymuncu da... Hem onlar gelip de buraya seni beni yiyecek değiller ya!... Gelirlerse biraz da onlarla eğlenir, alay eder; sonra bıkınca hepsini dehleriz, giderler.

Emine bozularak,

— O başka! Ben sandım, başka türlü olacak da...

— Hiç bir şey olmaz, sen otur oturduğun yerde... Yoksa ben böyle hırıltıları sevmem, hemen kalkar, kirişi kırarım ha!

Meclis, tamamiyle suspus oldu. Herkes başını önüne eğdi ve ben, kahvecinin çırağını çağırdım:

— Git, bak, şu ağaçların altında bir harmancı kız, bir tepsi getirmiş, al şunu da getir, buraya!

Çırak o tarafa yollanırken, Şahin ağaya da işmar ettim:

— Çal bir karşılama! -Sonra, Emine ile Râna'ya-: Siz de takın zillerinizi de kalkın bakalım!

Oooh... Başladı mı şimdi şakır da şakır... Biraz sonra kahveci çırağı, elindeki pırıl pırıl yanan ve üzeri sakızkabağı yapraklarıyle örtülü olan koskoca

225