— Nasıl —dedi-, bey; beğendiniz mi çingene- nin namaz kılmasını?
— Galiba bize numara yapmak için kıldı o namazı!
—Sus be bilâder; o namazı kılarken ben, ağacın arkasından gülmeden katılıyordum!
— Niçin?
— Niçini var mı? Namazda onun söylediklerini bir duysan, sen de katılırdın gülmeden!
— Neler söylüyordu?
— Neler söylemiyordu ki, kamet aldıkça, yatıp kalktıkça, oturup selâm verdikçe şunları söylüyordu:
«Kamata mançes
Bilekten palançes
Akine nanay
Dikine nanay
Lop aşağı mançes
Lop yukarı mançes
Diklâm toparles
Kuklam toparles
Peş kana tahtaya yat
Sağına selâm
Soluna selâm
Paca davlesa
Ve alikürnselâmi»
Gülmeden katılarak, Mıstın'a sordum:
— Bu herif ne vakit geldi buraya, bugün ilk defa mı?
— Dün akşam bir ayı ile geldi, şurada ağacın altında oturan hanımlara biraz ayı oynattı; sonra sizi sordu, gitti. Bugün de ikinci defa olarak geldi.
