Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/21

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

— Bağışlayın göreyim, bu beyağanın adını bana!

— Hayri!

— Hayri mi? Haydi hayırlısı... Ha, yaşayasın adınla beyağam!... Çalar mı beyağa da sizin gibi kemençe falan filân?...

— Hayır, o çalmaz, dinler!

— Desene o da bizim gibi...

— Öyle!... Ey Etem ağa, nasıl, çocuklar bellediler mi dün akşamki todi kantosunu?

— Dedim ya size üncesinden... Bizimkiler biraz güç bellerler bu işleri! Çalgı çernek işi vergidir asıl Sulukulelilere... Daha kibarcası Ayvansaraydakilere... Hoş bizde de yok değildir hiç... Bizde de vardır iyi çalanlar, söyleyenler, İlle velâkin onlar daha başkadır. Söz misali bizde de menşur zurnacı Vidoslu Yakomi, zurnacı Üsküdarlı Arap Mehmet, ondan sonracığıma efendim klârnetçi Camba Mestan var. Amma asıl çalgı çernek işi ötekilerdedir. Malum ya niçin demişler: Bir gülle bahar olmaz!...

Bizde bir Yakomi, bir Arap Mehmet, bir Camba Mestan çıkmış... Halbu ise onlar da tükenmez saymakla çalgıcılar... Onlarda zurna mı dersin, klârnet mi, kemançe mi, ut mu, kanunça mı, hânende mi, çengi mi, gırladır. Hem de hepsi kıyak ustadır!

Ben sordum:

— Sen ötekileri tanır, bilir misin?

O, kendinin çok şeyler bildiğini anlatan bir duruş ve bir göz süzüşü ile:

— Ben ne bilmem ki beyağa... Benim bilmediğim sadece beş vakit namazdır.

— İyi amma, sizinkilerin onlarla araları iyi değildir, nasıl oluyor da, sen şimdi onları methediyorsun?

 
23